1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. “Yurttaşlık oyununu bozunuz”
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

“Yurttaşlık oyununu bozunuz”

A+A-

“Bu çocukların Kıbrıslı olmasını mı istiyoruz, yoksa onları Türkiye’ye mi itiyoruz” diye sordu, tanınmış Kıbrıslı hukukçu Achilleas Demetriades.

“15 bin kişiye Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığı vermemenin niyeti ne olabilir?” diye ısrarla altını çizdi.

Bir de “Bu oyunu bozunuz” diye çağrı yaptı.

“Yurttaşlık başvurusunu bir avukatla birlikte yapınız, mutlaka belge isteyiniz; ret yanıtı geldiğinde, 75 günü geçirmeden itiraz ediniz, size işlemi yapan memurun adını alınız, sosyal medya ve kamusal alan üzerinden bu sorunu çok daha görünür kılınız, kamuoyu baskısını artırınız.”

 

“Barışa değil ayrılığa hizmet”

Kimliksizler Derneği’nden Can Azer, “Bu çocukları ittiğiniz sürece barışa değil ayrılığa hizmet ediyorsunuz, bu çocuklar kendilerini Kıbrıslı görüyor” diye son derece insani bir tepki koydu ortaya.

İşin özü şu, Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığı, Kıbrıslı bir ebeveynden dünyaya gelen her çocuğun en temel hakkı!yurttaslik-oyunu.jpeg

İnsan hakları bağlamında “Yurttaşlık Hakkı”nı anlattı, Kıbrıslı hukuk uzmanları… Avrupa Parlamenteri Niyazi Kızılyürek’in organize ettiği panelde önemli isimler konuştu.
Salon tümüyle doluydu.
20 binin üzerinde insan etkileniyor bu sorundan ve bu kitle, Avrupa Birliği üyeliğinden kaynaklanan haklardan da mahrum bırakılıyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu “yasa dışı yollardan adaya gelmiş” diyerek, 1974 sonrası Türkiye’den gelen ve Kıbrıslı biriyle evlenen, anne ya da babanın çocuklarına yurttaşlık vermiyor.

Çocuklarının çocuklarına da!

Panele katılanlardan biri tutarsızlığı şu sözleriyle anlatıyor: “Yasa dışı yoldan ülkeye gelmişsem, o zaman niye güneye geçişime izin veriyorlar?


“Bu bizim trajedimiz”

Achilleas Demetriades, en önemli Kıbrıslı Rum avukatlardan biri…
Kıbrıs Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun “ret” gerekçesini hatırlatıyor.

“Ebeveynlerden biri yasa dışı yollardan ülkeye gelmişse…”

achilleas.jpegŞunu söylüyor ardından:

“Bu kararı bir mahkeme vermiyor. Siyasi bir kurul bu kararı veriyor.”

Hristodulidis’in “açılım” sözlerine gönderme yapıyor ardından, başvuruların değerlendirmeye alınacağını söylemişti ya…

“Bu başvuruların bugüne kadar işleme konmadığını itiraf ediyor aslında...”

Bir çocuk nasıl böyle cezalandırılabilir?

“Diyelim ki ebeveynlerden biri yasa dışı yollardan adaya gelmiş, bunun bedelini niye çocukları ödüyor!”

Achilleas Demetriades, “B u bizim trajedimiz” diyor.
Kıbrıs Anayasası’nı sayıyor madde madde ve bu uygulamanın anayasaya nasıl aykırı olduğunu anlatıyor.

“Madde 9 insan hayatı, Madde 15 aile bütünlüğü, Madde 28 ayrımcılık, Madde 29 başvurulara 30 gün içinde yanıt verme zorunluluğu, Madde 30 dava hakkı…”

İç hukukun uluslararası hukuk üzerinde olamayacağını belirtiyor, deneyimli avukat…
“Çoğunluğun azınlığı baskı altına almaması için bu madde özellikle anayasaya girmiştir. Ortada pek çok temel hakkın ihlali vardır.”


“Siyasi baskıyı artırmak şart”

“Temel bir insan hakkı reddediliyor” diyor, bir başka Kıbrıslı Rum hukukçu, Prof. Dr. Nikos Trimikliniotis…

nikos.jpeg“1964’te Kıbrıs Cumhuriyeti’nin fiilen iki toplumlu karakterini kaybetmesi ile birlikte tüm bu sorunları yaşamaya başladık. Anayasa’nın uygulanmasını zorlaştıran da ‘gereklilik doktrini’ kararı oldu. Kıbrıslı Türklerin önüne çıkarılan yurttaşlık engeliyle ilgili karar 2002’de geçti. Ülkeye yasa dışı yollardan girildiğine yönelik yaptırım da böyle başladı…”

Şimdi ne olacak?
Biliyorsunuz ortada bir “açılım” söylemi var.
Bunun “göstermelik” olduğunda birleşiyor herkes…

Nikos Trimikliniotis’in yorumu şu: “Zor durumda kaldıklarını anladıkları zaman aradan seçilmiş kişilere yurttaşlık vermek gibi bir taktik izliyorlar, adeta bir oyun kuruluyor.”

“Siyasi baskıyı artırmak şart” diyor ve ekliyor Kıbrıslı Rum hukukçu, Prof. Dr. Nikos Trimikliniotis: “Kıbrıs Cumhuriyeti, yurttaşlık hakkının kabulü, tanınması, korunması ve hayata geçirilmesi ile yükümlüdür”


“Seyahat açılımı istedik”

Kimliksizler Derneği sözcülerinden, hukukçu Can Azer, bir Avrupa Birliği ülkesi olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hukuku siyasete alet ettiğini söylüyor.
Avukat Achilleas Demetriades de hukuk mücadelesinin bazen 14-15 yıl sürebileceğini anlatıyor zaten… “Yeni bir çocuk doğduğu an başvuru yapmak ve mücadeleye hemen başlamak gerekiyor” gibi bir tavsiye yapıyor. Şu acı hatırlatmayı da ihmal etmeyerek, “Belki o çocuk üniversite yaşına geldiğinde hukuki sonuç alınmış olacak.”

“İç hukuk yolu bir türlü tüketilemediği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidilemiyor, 20 yıldır bu mücadele sürüyor” diyor Can Azer…

can.jpegKimliksizler Derneği demokratik eylemlerle baskı yaratmaya çalışıyor.

Dikkat çekmeyi de başarmışlar ve Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanlık Sarayı’na davet almışlar.

14 maddelik açılım anlatılmış kendilerine…

“Bakanlar Kurulu kararına göre değerlendirme yapılacak deniyor. Sorunun kaynağı o kararın kendisi… Bir sorunu, o sorunu oluşturan bir kararla nasıl çözersiniz?”

“Yasa’yı uygulayınız”
talebini iletmiş dernek…
Bir de açılım istemiş.
“En azından sorun çözülene kadar bu çocuklara seyahat açılımı yapınız, Kıbrıs’ın güneyinden yurt dışına çıkış imkanı veriniz.”

İnsani  bir talep bu…
Henüz yanıt gelmemiş tabii…


“Yurt dışında evleniniz ve çocuğunuzu yurt dışında dünyaya getiriniz”

Şu anda 20 binden fazla çocuğun yurttaşlık hakkından mağdur edildiği konuşuluyor.

Pek çok ailenin başvurusu dahi kabul edilmiyor.

Panele katılanlardan biri şu soruyu gündeme getiriyor.

“Hukuk mücadelesi sürerken yeni mağdurlar yaratmamak, bu sayıyı artırmamak için ne yapılabilir?”

Hukuk uzmanları, biraz da acı bir gülümsemeyle, “Yurt dışında evleniniz ve çocuğunuzu yurt dışında dünyaya getiriniz” diyor.

Doğrusu, bunu yapan epeyce çift var!


“Sorun, Avrupa Adalet Divanı’na taşınabilir”

Avrupa Birliği’nde her üye devlet yurttaşlık hakkını kendi belirliyor.

Buna rağmen yurttaşlık mağduriyetinin “Avrupa Adalet Divanı”na taşınabileceğini anlatıyor, Avrupa Birliği Hukukçusu Dr. Latif Aran.

Çünkü her üye devlet, tüm kararlarında Avrupa Birliği’nin temel ilkelerine uymak zorunda…

9 yıldır hukuk mücadelesi sürdürülen pilot bir dava var.
Eda Hançer Akkor adına 2015 yılında idari bir dava açılmış, 5 yıl sonunda bu dava reddedilmiş ve Yüksek Mahkeme’ye taşınmıştı.

Şimdi oradan da sonuç gelmezse, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidilecek.
İşte bu davanın avukatlarından Nicoletta Charalambidou da süreci anlatıyor.
Meselenin “Avrupa Adalet Divanı”na taşınabileceği fikrine çok sıcak bakmıyor.

Latif Aran ısrarlı yine de…
“Avrupa Birliği’nin en temel ilkeleri ihlal ediliyor” çünkü…

latif.jpeg

Bu yazı toplam 3179 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar