Yurttaşlık ve “geçmişten” fark
Çalışma izni artık “yurttaşlık gerekçesi” olmayacak.
Eğer yeni yasa kabul edilirse...
“Onca sene çalıştım, halen yurttaşlık vermediler” sözleri de bir gerekçeye dönüşmeyecek.
Eğer siyaset cesur ve kararlı durursa...
* * *
Yurttaşlık yasasına dair taslak Eylül ayında Bakanlar Kurulu’na sunulmuş.
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars anlattı, bizim ‘Basın Odası’nda.
7 ay geçti.
2 ay daha geçse, bebek doğacak (!)
Öyle de neredeyse bir “ergen yaşı” kadar zamandır “Yurttaşlık Yasası” tartışıyoruz.
Sözden yorulduk, eylem istiyoruz.
* * *
Yurttaşlık ve nüfusun planlamaya ihtiyacı var.
Kaynak, kapasite, aidiyet hepsi önemli.
Yıllarca adaya uğramadan, yatırım yapmadan, değer katmadan ve hileyle, yalanla, hatırla nice insana yurttaşlık verildi.
Kimlik karşılığı oy devşirildi.
Yeni bir yasa geçmezse yine aynı senaryo yaşanacak.
* * *
Peki yeni yasa için ne bekleniyor?
Üstelik bu adımı atarken paraya da ihtiyaç yok, protokole de!
* * *
İçişleri Bakanı şunları da söylemişti:
- Yurttaşlık hak değil, lütuf.
- Beyaz Kimlik seçme ve seçilme hakkı dışında güçlendirilecek, böylece yurttaşlık baskısı azalacak.
- Geçici düzenlemeyle burada doğan, eğitimini tamamlayan, büyüyen, ana babası da yurttaşlık almış çocuklara kimlik verilecek.
- “İstisnai” yani iki dudak arasından türeyen yurttaşlık olmayacak.
* * *
Bir soru işaretim var tabii...
“Beyaz Kimlik” yurttaşlığa bir geçiş aracı mı olacak?
Umarım öyle değildir.
* * *
Taslağı bütünüyle görsek, çok daha iyi fikrimiz olacak.
Bakan’ın anlattıklarını ilk izlenimle tatmin edici buldum.
Ama yazmam gereken bir ihmal var.
Yasa çok açık: “Yurttaşlığının kazanılması veya kaybedilmesine ilişkin kararlar Resmi Gazete’de yayımlanır.”
Bakanlar Kurulu kararı ile verilen istisnai yurttaşlıklar gerekçeleri ile birlikte yayınlanıyor.
Şeffaf, önemli ve yerinde bir uygulama yapılıyor.
Ancak...
“Bakanlık onayı” ile verilen yurttaşlıklar yayınlanmıyor.
“Eskiden de yayınlanmazdı, bugüne kadar hiç yayınlanmadı” demeyiniz.
Geçmişten farkınız olacak diye oradasınız.