Türkiye’den gelen pek çok insan “yurttaşlık” için dönen dolabın farkında!
Uyumuyorlar…
Usulsüz yurttaşlıklar duvara tosladıkça “senelerdir bu adada yaşayan insanlara yurttaşlık vermeye devam edeceğiz” yalanlarına kanmıyorlar!

*  *  *

Niye?
Çünkü “duvara toslayan” yurttaşlıklar senelerdir bekleyenler değil!
İşin “insani” bir yerden duygu sömürüsü bu!
Bakanlar Kurulu kararı ile verilenler alenen “torpilli” olmalı!
Çünkü…
Eğer “senelerce” bekleyenler olsa Bakanlar Kurulu kararına gerek yok ki?
Tam aksine, bunlar senelerdir bekleyenlerin omuzlarına basmış açıkgözler!
Yasanın “istisnai” yurttaşları bunlar!
“Nedir istisnası” kimselerin bilmediği!
Üstelik “zorunlu” denen abuk bir madde üzerinden...
Niye zorunlu?

*  *  *

“KKTC” yurttaşlığını senelerce bekleyerek doğalında almış bir grupla buluştum...
Çok rahatsızlar…
Söyledikleri şu:

- Bu yurttaşlığı, kendi adımıza iş yapabilmek, sömürülmemek ve bürokrasiden kurtulmak için istedik.
- Bu yurttaşlığı, çocuklarımızın daha iyi koşullarda eğitim alması için istedik.
- Ve bu yurttaşlığı “Federal Kıbrıs”ın da yurttaşı olabilmek için önemsiyoruz.
- “Çözüm”ü arzuluyoruz, çünkü Avrupa’nın her yerinde serbest dolaşım, iş kurma, çalışma, yaşama, çocuklarımıza eğitim haklarına sahip olacağız.
- Bu yurttaşlık için 15 sene bekledik, hükümetin şimdi belirli kesimlere “ayrıcalıklı” davranmasından en önemli rahatsızlığı da biz duyuyoruz.
- Eğer ki “haksız” yurttaşlıklar verilirse, biliyoruz ki Federal Yurttaşlık avantajımız tehlikeye girecektir.
- Bu yönde bize yardımcı olunuz, kamuoyu oluşturalım, sahip olduğumuz çok önemli bir potansiyeli kaybetmeyelim.

*  *  *

Evet, farkındalar!
Sanki “birilerine rağmen” verilen yurttaşlıkların, aslında “hak edilmiş” değil “hak yenmiş” olduğu görülüyor artık...
Siyasete de propagandaya da popülizme de hiç gerek yok.
Yurttaşlığı bu kadar mı önemsiyorsunuz?
O halde, çağdaş ve evrensel bir yasayı getiriniz Meclis’e, bu süreci kurtarınız “iki dudak arası”ndan, görelim niyetinizi!