Prof. Dr. Serap ÖZTÜRKCAN

Yüz gençleştirilmesinde cerrahi yöntemler, yıllar boyunca standart tedavi seçeneği olarak kullanılmıştır. Yüz gençleştirilmesine hızla artan talep, çok düşük risk taşıyan ve hızlı etki gösteren cerrahi dışı tedavilere eğilimi artırmıştır. Ablatif metodların çoğu derinin üst tabakasını tahrip ederek, deri altında hasar oluşturarak deride gençleştirme sağlar. Radyofrekans gibi nonablatif metodlar deride hasar oluşturmadan deri altı dokularda termal enerji oluşturarak etki sağlar. Bu uygulamanın ısıtıcı etkisi, cilt altı yağ tabakasına kontrollü ısı gönderir. Isınan kollajen liflerin (destek doku lifleri) boyu kısalır ve buna bağlı dokular sıkılaşır. Isının etkisi ile kollajen üreten fibroblast hücreler uyarılarak taze kollajen üretimi yapılır. Bu uygulama ile dokuda sıkılaşma elde edilir.
Radyofrekans gibi nonablatif uygulamalar iyileşme süresi kısa, yan etki ve komplikasyonları az olması nedeniyle avantajlıdır. Tedaviden hemen sonra ortaya çıkabilen geçici kızarıklık ve ödem kısa sürede kaybolur.

70 YILDIR BİLİNİYOR

Radyofrekans teknolojisi 70 yılı aşkın bir süredir oldukça bilinen bir teknolojidir. 21. yüzyıl başlarında Radyofrekansın kozmetik dermatolojiye girmesiyle bu alanda yeni ufuklar açıldı. Nonablatif lazerlere alternatif olarak veya nonablatif lazerlerle birlikte doku sıkılaştırması amacı ile kullanılmaya başlandı. RF, yüz şekillendirme ve kırışıklık tedavilerinde 2002 yılında FDA tarafından onay almıştır. RF, etkinliği ve güvenilirliği yüksek olması ve iyileşme süresinin kısa olması nedeniyle kozmetik dermatoloji alanında yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

Radyofrekans, tüm yüz bölgesindeki ince kırışıklık ve çizgilerde, yanak bölgesinde daha belirgin olan yüz sarkmalarında, gıdı bölgesindeki sarkmalarda, boyundaki yatay bantların giderilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Tedavi sonunda yüz cildinde gerilme ve sıkılaşma sağlanır. Radyofrekans uygulamaları her türlü cilt renginde yapılabilir. Lekelenmeye yol açmaz, güneşe karşı hassasiyeti artırmaz.

20-30 DAKİKALIK İŞLEM

Radyofrekans ile ameliyatsız yüz sıkılaştırma, yüz toparlama, göz çevresi gençleştirme, leke tedavisi, akne (sivilce) izi tedavisi, gözenek sıkılaştırma, yara izi tedavisi, cilt çatlaklarının tedavisi, güneş lekelerinin tedavisi mümkün olmaktadır.

İşlemin süresi çalışılacak bölgenin genişliğine bağlı olarak değişmekle birlikte genellikle 20-30 dakika sürmektedir. Seans sayısı sıklıkla ayda bir uygulanan 2-4 seans arasındadır. Uygulama sonrası cilt altı etki devam eder ve en belirgin kollajen yapımı özellikle 3. ayda ortaya çıkar. Bu nedenlerle uygulama yapılan cilt günden güne daha belirgin olan bir iyileşme sürecine girer.

CİLT GENÇLEŞİR

RF cihazları monopolar, unipolar, bipolar ve fraksiyonel olarak geliştirilmişlerdir.

Fraksiyonel mikroiğneli bipolar radyofrekans  uygulaması, cilt gençleştirmede vazgeçilmez ve en etkili tedavi yöntemlerinden birisidir. Altın iğne tedavisi olarak da bilinmektedir. Uçlarındaki küçük iğneler ile üst deri tabakasında görünmeyen küçük delikler açarken yalıtımlı iğne uçlarında oluşan radyofrekansın ısı etkisi ile dermal koagülasyon sağlarlar. Bu yöntemle altın iğneler ile iletilen radyofrekans enerjisi sayesinde cilt altında doku iyileşmesini sağlayan hücreler çoğalır ve cildin kendini onarma mekanizması çalışmaya başlar. Kolajen sentezi artar.  İğnelerin sadece uç kısmında ısı etkisi olduğu için de  cildin üst yüzeyi olan epidermis korunmuş olur.

Ciltte sıkılık artar, yüz ovali toparlanır, kırışıklıklar azalır, parlaklık artar, lekelerde de azalma olur. Cilt daha genç bir görünüme kavuşur. Çatlak, akne ve ameliyat izleri için yapılan uygulamalarda da olumlu sonuçlar alınır. Fraksiyonel iğneli radyofrekans aynı zamanda yağ bezlerinde de küçülmeye sebep olduğundan ciltteki yağlanmayı azaltıp gözenekleri ve sivilceleri azaltır.

HER MEVSİM UYGULANABİLİR

Uygulama öncesi anestezik bir krem uygulanır. Tedavi edilmek istenen duruma göre 3-4 hafta aralıklarla olmak üzere 3-6 seans arası uygulanır. Kolajen sentezi 1-2 ay içerisinde başlayacağından uygulamadan yaklaşık bir ay sonra olumlu etkiler gözlenmeye başlar.

Uygulama sonrası oluşacak kızarıklık ve şişlik uygulanan enerjiyle bağlantılı sadece birkaç saat sürer. Fraksiyonel lazerlerdeki gibi bir kabuklanma olmadığından kişi sosyal hayatına rahatlıkla devam edebilir. Her mevsimde uygulama yapmak mümkündür. Koyu tenli kişilere de rahatlıkla uygulanır.

Sonuç olarak Radyofrekans bazlı sistemler, kontrollü bir şekilde kollajen kontraksiyonu oluşturarak ve deriye hasar vermeden yeni kollajen oluşumunu uyararak deri gençleştirilmesini sağlarlar. Cerrahi olmayan yaklaşımlar cerrahi yöntemlere göre yan etki açısından belirgin avantaja sahiptirler. Ancak uygulamalar için eğitimli uzmanlar gerekmektedir.