1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Yüz yüze eğitim için 7 maddelik yol haritası: “ Etkin denetim sağlanmalı”
Yüz yüze eğitim için 7 maddelik yol haritası: “ Etkin denetim sağlanmalı”

Yüz yüze eğitim için 7 maddelik yol haritası: “ Etkin denetim sağlanmalı”

KTÖS, KTOEÖS ve Tabipler Birliği’nden yüz yüze eğitim için 7 maddelik yol haritası

A+A-

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), okulların yeni dönemde sağlıklı ve güvenli bir ortamda açılabilmesi amacıyla önerilerini açıkladığı ortak basın toplantısı düzenledi.

Üç örgüt, önerilerini 7 maddede sıraladı.

KTÖS yeni binasında yer alan basın toplantısında, KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı, KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Çağrı Cemaller birer konuşma yaptı.

KTOEÖS Eğitim Sekreteri Hasan Soyer ve KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş ise, 3 örgüt adına ortak açıklamayı okudu.

Elmalı: Kamusal hizmet alanlar mağdur ediliyor

KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı yaptığı konuşmada, eğitimin sorunsuz başlayabilmesi ve devamının sağlanabilmesi amacıyla basın toplantısını düzenlediklerini belirterek, kamusal eğitimin ve kamusal hizmetlerin devamlılığının sağlanması ve bununla ilgili devletin, hükümetlerin politika geliştirmesi ve kamusal hizmet alan insanların önceliğinin korunması adına mücadele verdiklerini söyledi.

Uzun yıllardan beridir kamusal hizmetlerin ihmal edildiğini dile getiren Elmalı, bu konuda insanların mağduriyet yaşadığını ve pandemiyle birlikte bunun doruğa çıktığını kaydetti.

Seyreltilmiş eğitimden bahsedilirken, kalabalık sınıfların ve okulların gözden kaçtığını ifade eden Ozan Elmalı, yıllardır yapılmayan yatırımların sonucu olan bu konuda çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi. Elmalı, hükümetin ve devletin bu konuyu merkeze alarak, gerekli yatırımları yapması gerektiğini belirtti. Bu konuda çalışma yaptıklarını, daha önce de yapmalarına rağmen hayata geçmediğini gördüklerini kaydeden Elmalı, benzer bir durum olmasın diye çabaladıklarını belirtti. Elmalı, elde edecekleri sonucun umut verici olması temennisinde bulundu.

Elmalı ayrıca bir bilgilendirme yapmak istediğini dile getirerek, müdürlük ve muavinlik sınavlarının 14-15 Eylül’de yapılacağını henüz yapılmadığını, öğretmenlik sınavlarının ise 4-5 Eylül’de gerçekleştirileceğini bildirdi.

Dönüşümlü eğitim yapılacaksa, ortaokul ve liselerde tespitleri sonucunda 5 bine yakın öğrencinin dönüşümlü olarak okula gitmesinin söz konusu olacağını ifade eden Ozan Elmalı, bunun çocukların eksik eğitim alması anlamına geleceğini belirterek, yıllardır yapılmayan yatırımların olumsuz neticesini kalabalık okullarda eğitim gören öğrencilerin yaşayacağını ifade etti.

Elcil: Duvarla karşı karşıyayız

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil de, devletin iki tane temel görevinin eğitim ve sağlık hizmetlerinin vatandaşlara nitelikli, parasız verilmesi olduğunu dile getirerek, “Doğruları ifade etmemize rağmen tamamen bir duvarla karşı karşıyayız” dedi. Devleti yönetenlerin duyarsızlığının devam ettiğini belirten Elcil, Covid-19’un adanın kuzeyinde gerçek anlamda bir devlet anlayışı olmadığını ortaya koyduğunu iddia etti.

Gündemdeki aşı konusuna da değinen Elcil, kuzeyde yapılan aşıların geçerliliğiyle ilgili verilecek uluslararası belgenin KKTC’deki yöneticiler tarafından verilmesinin engellendiğini ileri sürdü. Elcil, bu konuda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Ergün Olgun ve Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun ilgili kişiler olduğunu iddia ederek, güneyde aşı olan kişilerin listesinin verilmek istenmediğini savundu.

Aşının önemine de dikkat çeken Elcil, bunun eğitimle ve toplumla doğrudan alakalı bir konu olduğunu, aşının yaygınlaştırılmış olarak yapıldığı ülkelerde hastalığın kontrollü olduğunu ve ölümlerin azaldığının ispatlandığını belirtti.

3 haftadır bakanlıkla görüşmeler yaptıklarını dile getiren Elcil, “İş ola görüşüyoruz” dedi. Bakanlığın sunduğu somut öneri olmadığını savunan Şener Elcil, “Eğitim Bakanlığı okulları mevcut haliyle pandemi yokmuş gibi kabul ederek, açmayı planlıyor” iddiasında bulundu. Okulların açılmasıyla ciddi bir tehlike olduğunu savunan Elcil, okulların açılıp, kapanma riski olduğunu belirterek, bunun güvensizlik yaratacağını kaydetti.

Yurtdışında eğitim gören öğrencilerin aşılanmasıyla ilgili Sağlık Bakanlığı’yla temas kurduklarını ancak ciddi çalışma yapılmadığını savunan Elcil, bu konuda güneydeki makamlarla temas kurduklarını aktardı. 117 öğrencinin başvurusunu liste olarak, Güney Kıbrıs’a gönderdiklerini ve cevap beklediklerini dile getiren Elcil, Salı günü Güney Kıbrıs’ta yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, öğrencilerin güneyde aşı olması ve kendilerine Avrupa’da geçerli bir aşı kartı verilmesi konusunda olumlu cevap çıktığını, konunun takipçisi olacaklarını söyledi.

Cemaller: Eğitimde başka kayıp yaşanmamalı

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Çağrı Cemaller de, birlik olarak pandemi sürecinin başından beri gerek toplum sağlığı gerekse eğitim için bütün önerilerini ilgili yerlere sunduklarını ifade ederek, sürecin iyi ve bilimsel yönetilmesini sağlamaya çalıştıklarını kaydetti.

Geçen sene eğitim sürecinde yaşanan kayıplara dikkat çeken Cemaller, bu sene bu kayıpların yaşanmaması için öğretmen sendikalarıyla çalışma yaptıklarını belirtti. Çalışmanın tamamlanmasının ardından Eğitim Bakanlığı’na bunu sunmak ve beraber çalışmak istediklerini ilettiklerini dile getiren Cemaller, bu girişimlere rağmen bakanlıkta yapılan toplantılarda sundukları kılavuzun kabul edilmemesinin gelecek eğitim döneminde soru işaretleri yaratmaması için çalışmaların hızlandırılması gerektiğini belirttiklerini kaydetti.

Kılavuzda öğrencilerin okullarda bulunduğu süre içerisinde ne şekilde davranması ve korunması gerektiğinin detaylandırıldığına dikkat çeken Cemaller, beklentilerinin, eğitim ve sağlık bakanlıklarının bu çalışmaları göz önünde bulundurulması ve adımların hızlı bir şekilde atılması olduğunu söyledi.

“Talebimiz Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’ne katılımımızın sağlanması”

Çalışmalara katkı koymaya her zaman hazır olduklarını belirten Çağrı Cemaller, Tabipler Birliği olarak taleplerinin, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’ne katılımlarının sağlanması olduğunu ifade etti.

 

“Toplumsal mücadele ortaya koyuyoruz”

Yapılan açıklama şöyle: “Okullarımızın sağlıklı ve güvenli bir ortamda sürdürülebilir ve güvenli şekilde yüz yüze eğitime başlayabilmesi için KTÖS, KTTB ve KTOEÖS’ün birlikte başlattığı çalışmayla yeni eğitim yılının planlanması için toplumsal bir mücadele ortaya koyuyoruz.

Tüm tarafların ortak yürütebileceği, işbirliğine dayalı bir algoritma ile okulları açmak ve açık tutabilmek hedefinde olduğumuzu vurgularız.

Öğretmenlerin % 91’in üzerinde aşılandığını belirtir, aşılanmayan aile bireylerinin aşılanmaya teşviki için çalışma yapılması gerekliliğini hatırlatırız.

Okulların açık tutulması veya kapatılması kararı, yerleşim birimindeki vaka sayısından bağımsız olarak ele alınmalıdır. İlçedeki tüm sektörler kapandığı halde vaka sayıları hala kontrol altına alınamıyorsa ve hastaneler ve yoğun bakımların kapasitesinin aşılmasından endişe ediliyorsa, ancak o zaman okulların kısa süre ile kapalı tutulması gündeme gelebilir. Okullar bir ilçede EN SON kapanan, diğer sektörlerden ÖNCE, İLK AÇILAN kurumlar olmalıdırlar.

Yüz yüze eğitim öğrencilerin kişilik ve kimliklerinin; sosyal zeka ve becerilerinin gelişmesinde çok önemli bir rol oynadığı da tüm Dünya tarafından kabul edilmiştir.”

“Etkin denetim sağlanmalı”

“Sadece aşılama, maske, hijyen ve sosyal mesafe kurallarının uygulanmasının tek başına yeterli olmayacağını hatırlatır, eğitim öğretim faaliyetlerinin yeniden organize edilebilmesi için bir dizi adımlar atılması gerektiğinin altını çizeriz. Bu anlamda aşağıdaki hususlar eğitimin planlanabilmesi açısından önemlidir.

1. Etkin denetim sağlanarak güven ortamı oluşturulmalıdır.

Yüz yüze eğitimin başlayabilmesi ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için okul dışı ortamlar ile ilgili alınan kararların ve getirilen kısıtlamaların etkin şekilde denetlenmesi gereklidir. Okullarda, evden okul ortamına kadar her noktada planlanan tedbirlerin denetlenmesi gereklidir. Denetim yoksa, kararların anlamı yoktur.”

“Eğitim Bilim Danışma Komisyonu oluşmalı”

“2. “Eğitim Bilim Danışma Komisyonu” ivedilikle oluşturulmalıdır. KTTB, öğretmen sendikaları, akademisyenler, Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı yetkililerinden oluşacak olan bu komisyona bağlı alt komisyonlar oluşturup (sağlık/güvenlik, eğitim planlaması, ölçme/değerlendirme, rehberlik servisleri) istişareye dayalı, güncellenen bilgiler ışığında kararlar üretmelidir.

Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nda belirtildiği üzere, KTTB’nin Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi (BHÜK)’ne katılımının halen sağlanmaması, bilimle ve ortak akılla bağdaşmayan bazı kararlara yol açmıştır. Bu sebeple KTTB’nin, BHÜK’nin toplantılarına ve karar alma aşamalarına katılması, bilim yolunda ulaşılacak ortak aklın üretilmesine imkan yaratacaktır. 

BHÜK’nin eğitim ile ilgili karar üreteceği toplantılarda, Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın öngördüğü gibi ilgili örgütlerin (KTTB, KTÖS, KTOEÖS) ve Eğitim Bakanlığı temsilcilerinin hazır bulunması, paydaşların koordine olabilmelerine katkı sağlayacaktır. Böylece yüz yüze eğitimin sürdürülebilirliğini sağlamak mümkün olacaktır.”

“Veri analizi yapılmalı”

“3. Uzaktan Eğitim Döneminin veri analizi yapılmalı, yeni dönem bu veriler ışığında planlanmalıdır.

Çocukların davranışsal, bilişsel ve psiko-motor gelişimleri ile temel kazanım ve becerileri göz önüne alınarak uzaktan eğitim döneminin ölçme ve değerlendirilmesi yapılarak;

a) Çocukların fiziksel, psikolojik, sosyal gelişimleri ve okula yeniden geri dönüşleri ile ilgili de hazırlık yapılmalı, eğitim programlarında gezi/gözlem, etkinlik ve projelere daha çok yer verilmelidir.

b) Gelecek eğitim dönemi başında kayıplar ile ilgili destek programı planlanmalıdır.

c) Öğretim programları ve ders kitapları temel kazanımlar dikkate alınarak gözden geçirilmeli, temel ihtiyaçlar belirlenmeli, ihtiyaç duyulan yeni davranış,  beceri ve kazanımlar programa dahil edilmelidir.

d) Kamusal eğitimde öğrenci nüfusunun %6’sını 3.ülkeden gelen öğrenciler oluşturmaktır. Planlama çok kültürlü eğitim ihtiyaçlarına göre yapılmalıdır.”

Hizmet içi kurslar…

“4. Hizmet içi kurslar

a) Dijital dönüşüm, teknoloji, internet, medya ve eğitim programı okuryazarlığına daha çok yer verilmeli, aileler için de benzer programlar düzenlenmelidir.

b) Dayanışma ve işbirliğine ihtiyaç duyduğumuz bu zamanlarda barış kültürü eğitimi çalışmaları desteklenmelidir.

c) Pandemi dönemi tedbirleri, uygulamalarının önemi konusunda aileler, öğretmenler ve öğrencilere yönelik bilgilendirici eğitimler ve kamu spotları hazırlanmalıdır.

5. Okullar kadro ve alt yapı bakımından sorunsuz açılmalıdır.

İlköğretim Dairesi’ne bağlı 111 tane kamusal okul mevcuttur. Genel Orta Öğretim Dairesi ve Mesleki Teknik Öğretim Dairesi’ne bağlı 46 okul vardır.

 Genelde sınıf içerisindeki masalarımız çift kişilik olduğu için öğrencilerin sosyal mesafe kuralları dahilinde tekli oturması gerekmektedir. Tekli sıraların sağlanabilmesi durumda okullarımızın büyük bölümünde tam zamanlı eğitime fırsat doğacaktır.

 Toplamda 157 okulumuzu sağlıklı ve güvenli tutabilmek için her okula bütçe ayrılmalıdır. Pandemi döneminde okulların açılamasından dolayı ödenmeyen taşımacılık, elektrik, su ve diğer giderlerden elde edilen tasarruf okullara aktarılmalıdır.

Okulların öğretmensiz ve yöneticisiz açılmaması için çalışmaların devam etmesi ve gerekli kadro önlemlerin alınması gerekmektedir.

 Okullar açılmadan önce hijyen malzemelerinin okullara gönderilmesi ve hademe kadrolarının ivedilikle tamamlanması gerekmektedir.

 Özel gereksinimli bireylerin eğitimi için ek bütçe ve kadro verilmesi gerekmektedir.

Orta öğretime özel eğitim öğretmeni kadrosu, İlköğretime de okul psikologları (rehber öğretmen) kadrosu açılması temel talebimizdir.

 6. Çocuk koruma politikaları

İstismar ve ihmalleri tespit edebilmek için “okul aile sözleşmesi ve çocuk koruma politikaları” gündeme alınmalıdır.

 7. Eğitim Bakanlığı her türlü duruma hazır olacak eğitim modellerini hazırda tutmalı ve eğitimdeki tüm paydaşları ile birlikte hareket etmelidir.

a) Normal eğitim programları

b) Seyrekleştirilmiş eğitim programları

c) Uzaktan eğitim programları

Okullarımızın sağlıklı ve güvenli bir ortamda sürdürülebilir şekilde yüz yüze eğitime başlayabilmesi için 4 haftalık bir zaman dilimi olduğunu belirtir, tüm yetkilileri sorumluluğa davet ederiz. “

 

 

Bu haber toplam 2258 defa okunmuştur