Yüz yüze eğitim için bekleyiş “Eğitim sürdürülebilir olmalı”
Yeni eğitim yılının açılmasına sayılı günler kala ülkedeki vaka sayısı kaygıları arttırdı. Okulların açılmasının önemini anımsatan ilgili taraflar eğitimin “sürdürülebilir” olmasının gerektiğine dikkat çekti.
Yeni eğitim yılının açılmasına sayılı günler kala ülkedeki vaka sayısı kaygıları arttırdı. Okulların açılmasının önemini anımsatan ilgili taraflar eğitimin “sürdürülebilir” olmasının gerektiğine dikkat çekti.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ozan Elmalı: “İnsanlar denetimsizlikten endişeli, bu ortadan kaldırılmalı, etkin denetim gerekiyor.”
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Burak Maviş: “Acil olarak Eğitim Bilim Danışma Komisyonu oluşturulmalı, işbirliği şart”
SAĞLIK UZMANLARI NELER SÖYLEDİ?
Tabipler Birliği Eğitim Grubu Sorumlusu, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Ceyhun Dalkan: “Eğitim sürdürülebilir olmalı, eğitim kılavuzu yol göstermeli”
Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut: “Sürdürülebilir ve güvenli bir eğitim yılı sağlamak esas hedefimiz olacak”
EĞİTİM BİLİMCİLER NE DEDİ?
Eğitim Bilimci – KEAB Başkanı Salih Sarpten: “Temel anlayış ‘en son okullar kapanır’ olmalı ve mutlaka yüz yüze eğitime başlanmalı”
Eğitim Bilimci Ahmet Güneyli: “Eğitimde, en kötü senaryoyu düşünerek plan yapılmalı”
Fehime ALASYA
Yeni eğitim yılının açılmasına sayılı günler kala ülkedeki vaka sayısı kaygıları arttırdı. Okulların açılmasının önemini anımsatan ilgili taraflar eğitimin “sürdürülebilir” olmasının gerektiğine dikkat çekti.
Okullarda etkin denetim yapılmasına vurgu yapıldı, Eğitim Bilim Danışma Komisyonu oluşturulması istendi.
Eğitim sendikaları hem Sağlık ve Eğitim Bakanlığı hem de Tabipler Birliği ile iletişim içinde olduklarını kaydetti.
Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut, salgın sürecinde öğrencilerin yaşadığı akademik sıkıntılar yanında sosyal ve fiziksel gelişimlerinin de olumsuz etkilendiğini söyledi, okulların bir an önce sürdürülebilir şekilde açılması gerektiği görüşünü paylaştı. Gürkut, bunun için eğitim kılavuzu oluşturduklarını ve ilgili taraflarla birlikte hareket ettiklerini anlattı.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, aynı zamanda Tabipler Birliği Eğitim Grubu Sorumlusu Doktor Ceyhun Dalkan, yurt dışındaki çalışmalarda çocukların virüsü dışarıdan kaptığının görüldüğünü anlatarak, okulların çocuklar için riskli olmadığını, sosyal ortamların çok daha riskli olduğu görüşünü paylaştı.
Eğitim bilimciler: “En son okullar kapanır anlayışıyla yüz yüze eğitime başlanmalı”
Yüz yüze eğitim için hangi önlemler alınması gerektiğine değinen eğitim bilimciler ise en kötü senaryoya göre hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. “En son okullar kapanır anlayışıyla yüz yüze eğitime başlanmalı” görüşünü paylaştı.
Öğrencilerin hem yaşadığı eğitim kayıplarını gidermesi, hem de okul adaptasyonlarının sağlanması için detaylı çalışmalar yapılması gerektiğine de dikkat çekildi.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ozan Elmalı:
“İnsanlar denetimsizlikten endişeli, bu ortadan kaldırılmalı”
Okullar açılmadan önce güven ortamının yaratılması için tedbirlerin ve denetimlerin etkin şekilde yapılması gerektiğini anlatan KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı, “İnsanlar denetimsizlikten dolayı endişeli. Bu endişe ortadan kalkmalı.” dedi.
Okullardaki altyapı sorunlarının bir an önce okul bazında yapılması ve bütçe planlamasına gidilip adım atılması gerektiğini anlatan Elmalı, bu yolla seyreltilmiş eğitime gerek kalmayacağını ifade etti.
Kalabalık sınıflardan kaynaklı seyreltilmiş eğitimin devam etmesiyle kayıpların doğmaya devam edeceğini anlatan Elmalı, buna kesinlikle sıcak bakmadıklarının altını çizdi.
Elmalı, “Altyapı yatırımları sağlanırsa çocuklar evde kaldığı günlerde de derslerini takip edebilir duruma getirilebilir. Devlet bunun tespitlerini yapıp üstlenmeli. Bu çocuklar seyreltilmiş eğitimde evde olan sınıfın yarısı evden de sınıftaki dersi izleyebilmeli. Bununla birlikte sürdürülebilir eğitim de ortaya çıkacaktır.” dedi.
“Eksiklikler giderilmeli…”
Personel eksikliği, öğretmen, müdür ve muavinliği gibi kademelerde eksiklikler de olduğunu anımsatan Elmalı, “40 civarında muavin, 10’u aşkın da müdür eksikliği var. Öğretmenlik atamaları da hızlı şekilde yapılmalı. Okullardaki hademe eksikliği nedeniyle yapılması gereken tadilat tamiratların da giderilmesi gerek.” şeklinde konuştu.
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Burak Maviş:
“Acil olarak “Eğitim Bilim Danışma Komisyonu” oluşturulmalı, işbirliği şart”
“Okullar en son kapanan ve diğer alanlardan önce açılan kurumlar olmalıdırlar. Bu anlamda işbirliğine dayalı bir planlamaya ihtiyacımız var” diyen KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş, okul dışı ortamların denetimi ile topluma güven ortamı oluşturulması gerektiğini belirtti.
Okulların sağlıklı ve güvenli bir ortamda sürdürülebilir bir eğitime kavuşması için KTÖS, KTTB ve KTOEÖS’ün birlikte Eğitim Bakanlığı ile çalışma yürüttüklerini anlatan Maviş, Perşembe günü toplantı yapacaklarını kaydetti.
Maviş, acil olarak “Eğitim Bilim Danışma Komisyonu” oluşturulması ve işbirliğine dayalı kararlar alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Okullar açılırken atılması gereken adımlara değinen Maviş, şöyle devam etti:
“Uzaktan eğitim döneminin analizi yapılmalı, yeni dönem bu veriler ışığında çocuğun sosyalleşme ve duygusal gelişimi de dikkate alınarak planlanmalıdır.
Hizmet içi kurslar da teknoloji okuryazarlığına daha çok yer verilmeli, aileler için de benzer programlar düzenlenmelidir.
Okullar öğretmen, yönetici, eğitim hizmetlisi kadroları ve alt yapı bakımından sorunsuz açılmalıdır.
Okullar açılmadan önce hijyen malzemelerinin okullara gönderilmesi hazırlık açısından önemlidir.
Her okula özel eğitim öğretmeni ve rehber öğretmen kadrosu açılması kapsayıcı eğitimi kolaylaştıracağı gibi dezavantajlı grupların eğitimi içinde pozitif katkı olacaktır.
Okullar yalnız başına akademik bilgi veren yerler değil, çocuğun sosyalleştiği, duygusal gelişim gösterdiği ve korunduğu yerlerdir. Bu yüzden okulun kapalı olduğu dönemde istismar ve ihmalleri tespit edebilmek için öncelikli çocuk koruma politikaları ile ilgili çalışma yapılmalıdır.
Eğitim Bakanlığı farklı varyasyonlara (tam eğitim, seyrekleştirilmiş, uzaktan) hazır olacak eğitim modellerinin hazırlığını tamamlamalıdır.”
“Okullar açılsın, çok özledik”
SAĞLIK UZMANLARI NELER SÖYLEDİ?
Tabipler Birliği Eğitim Grubu Sorumlusu, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Ceyhun Dalkan:
“Eğitim sürdürülebilir olmalı, eğitim kılavuzu yol göstermeli”
Okulların süratle yüz yüze eğitime başlaması gerektiğinin altını çizen Tabipler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, Eğitim Grubu Sorumlusu, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Ceyhun Dalkan, uluslararası kuruluşların da bu yönde görüş belirttiğini ifade etti. Bu bağlamda Tabipler Birliği, KTÖS ve KTOEÖS ile bir yüz yüze eğitim çalışma grubu oluşturduklarını ve eğitimin sürdürülebilir olması için çok detaylı bir eğitim kılavuzu hazırladıklarını kaydetti.
Dalkan, bu çalışmayı Eğitim ve Sağlık Bakanlığına da sunduklarını, onların da bu yönde yaptığı çalışma ile söz konusu kılavuzlarının harmanlanacağını anlattı.
Dalkan, “İki çalışma da birleştirilirse güzel bir ürün ortaya çıkacak. Bu konuyu görüşmeyi bekliyoruz.” dedi. Tüm bu çalışmaların yanı sıra denetimlerin de önemine değinen Dalkan, “okullar açılmazdan önce bu konuştuğumuz kılavuza uyarak, panik olmadan Pozitif öğrenci olsa bile eğitim yine bakanlık görüşünde devam etmeli.” yorumunu yaptı.
Yurt dışındaki çalışmalarda çocukların virüsü dışarıdan kaptığının görüldüğünü anlatan Dalkan, “Okullar çocuklar için riskli değil, olmamalı. Sosyal ortamlar çok daha riskli.” görüşünü paylaştı.
Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut:
“Sürdürülebilir ve güvenli bir eğitim yılı sağlamak esas hedefimiz olacak”
Eğitim kılavuzu oluşturduklarını ifade eden Dr. Özlem Gürkut, bu kılavuzun eylül ayında okulların açılmasına rehberlik edeceğini dile getirdi. Eğitim kılavuzuyla ilgili çok katılımlı çalışmalar başlatıldığına değinen Gürkut, hazırlanan bu ayrıntılı rehberde toplu taşımdan okullardaki ortak alan kullanımına kadar her türlü detayın olarak yer aldığını anlattı. Gürkut, “Okulda bir öğrencinin Pozitif çıkması durumunda neler yapılacağı, ayrıca salgının durumuna göre de eğitimin ne olacağı gibi pek çok detaya yer verdik” dedi.
Çocukların sosyal gelişim, özgüven, motor gelişimi gibi becerilerini de edinmesi açısından yüz yüze eğitimin önemine değinen Gürkut, amacın okulların açılım sürecini sürdürülebilir kılmak olduğuna değindi.
Gürkut, “Hem çocukları hem de eğitimcileri koruyarak sürdürülebilir ve güvenli bir eğitim yılı sağlamak esas hedefimiz olacak. Yazılı bir kılavuz oluşması ve buna harfiyen uyulması gerek.” dedi.
EĞİTİM BİLİMCİLER NE DEDİ?
Eğitim Bilimci – KEAB Başkanı Salih Sarpten:
“En son okullar kapanır anlayışıyla yüz yüze eğitime başlanmalı”
“En son okullar kapanır” anlayışını hakim kılarak okulların yüz yüze eğitime başlanması gerektiğini vurgulayan Eğitim Bilimci – KEAB Başkanı Salih Sarpten, salgında çocukların en güvenli oldukları yerin okullar olduğunu anlattı. Sarpten, “Barlar, restoranlar, düğünler, eğlence mekanları, kumarhaneler açıkken okulları kapalı tutmak doğru bir yaklaşım olmadığı gibi toplum tarafından kabul edilebilir de değildir.” dedi.
Yüz yüze eğitim için yapılması için Eğitim Acil Durum Planı, Öğrencilere Psikolojik Destek, Uzaktan Eğitim ve Eğitim Kayıplarının Giderilmesi gibi bazı ana başlıklara değindi.
Sarpten, bunları şöyle detaylandırdı:
“Yüz yüze eğitime geçilmesi durumunda herhangi bir okulda ortaya çıkacak pozitif vakanın ve/veya temaslı birey olunması durumunda nelerin yapılması gerektiğini içeren bir eğitim acil durum planına ihtiyaç var.
Son iki öğretim yılını okulundan uzakta geçiren çocuklarımızın okul adaptasyonları, sürekli olarak ev ortamında kalma ve ekran başında öğrenim yapmadan kaynaklanan psikolojik sıkıntılarını gidermeye yönelik herhangi bir uygulamaları sisteme entegre etmeleri gerekiyor. Nitelikli bir uzaktan eğitim platformu kurarak, sırf bu nedenden dolayı yaşanan fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırması gerekiyor. Bütün bunlar içinde en önemlisi, son iki öğretim yılında yaşanan eğitim kayıplarının giderilmesi için destek programlarını da içerek bir anlayışla ciddi bir planlama ve programlamanın yapılması gerekiyor.”
Eğitim Bilimci Ahmet Güneyli:
“Eğitimde, en kötü senaryoyu düşünerek plan yapılmalı”
Önümüzdeki eğitim-öğretim yılında da COVID- 19 vaka sayısının ülke şartlarını zorlayacak durumda olabileceğine değinen Eğitim Bilimci Ahmet Güneyli, bu nedenle eğitimde en kötü senaryoyu düşünerek plan yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
Eğitimin nasıl olacağına dair olasılıkların, ne zaman ve hangi koşullarda uygulanacağının da netleştirilmesi gerektiğine değinen Güneyli, “Rüzgar nasıl eserse, birileri nasıl hükmederse değil, eğitimin en temel tanımında geçtiği gibi “planlı” bir şekilde hareket etmek durumundayız. Zira okulların kapandığı Mart 2020’den itibaren eğitimde salgınla nasıl baş edileceği ve sürecin yönetileceği konusunda yeterince kötü deneyim edindik!” dedi.
Güneyli, bugünden sonra eğitimde kaybedilecek bir dakikanın veya hata yapma lüksünün olmadığına değindi.
“Eğitim geniş katılımla yönetilmeli, tek merkezden değil”
Eğitim Bilimci Ahmet Güneyli, salgın sürecinde eğitimle ilgili yönetimin sadece tek bir merkezden verilen kararlarla değil, daha geniş katılımla yönetilmesi gerektiğini ifade etti.
Güneyli, şöyle devam etti:
“Eğitimdeki tüm paydaşların temsil edildiği ve demokratik bir anlayışla kararlara katıldığı bir kurul oluşturun. Bu kurul, iş ola olmasın, iş ola kararlar almasın. Akademisyeninden tutun, aile, öğretmen ve öğrenci temsilcilerine, belediye yetkililerine, okul yöneticileri, denetmenler, öğretmen sendika temsilcilerine, özel okul ve dershane temsilcilerine kadar birçok kişi ve anlayışın süreçte yer alması çok önemli.”
Maske, mesafe ve hijyen konularında da hem okul içinde hem de toplu taşımada öğrencilerin daha da bilinçlendirilmesi gerektiğini anlatan Güneyli, “En önemli olan ise okulların denetimidir. Denetim konusunda Sağlık Bakanlığından ve sağlıkla ilgili tüm sivil toplum örgütlerinden destek alınabileceğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.