1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. YÜZDE 65’İ TAKSİM’E MEZE YAPAMAZSINIZ
Sami Özuslu

Sami Özuslu

YÜZDE 65’İ TAKSİM’E MEZE YAPAMAZSINIZ

A+A-

 

Dışişleri Bakanlığı şaşırmış olmalı!..
AB’nin Türkiye-Suriye ilişkilerinden kaynaklanan tepkilerine dönük bir açıklama yaptı Kudret Özersay’ın ofisi ve Annan Planı’nı ‘taksim’e dönük niyetleri için kullanmaya kalkıştı.
AB’ye ve bütün dünyaya hitaben ‘Bilinmelidir’ gibi, ‘öğretmen’ edasıyla sesleniyor KKTC Dışişleri Bakanlığı ve bakın ne diyor:
“(…) Bilinmelidir ki, AB içerisindeki dayanışma, Kıbrıs Türk Halkının haklarının göz ardı edilmesinin gerekçesi olamaz. Bir anlaşma olmadan, Kopenhag kriterlerini açıkça ihlal etmesine rağmen, AB’ye tam üye olarak alınan yarım devlet GKRY ne meşrudur, ne de bu ada üzerinde tüm haklara sahip bir idaredir. BM’nin Kıbrıs müzakere tarihinin en kapsamlı çözüm şekli olarak ortaya attığı ve hem Kıbrıslı Türk hem de Rum meclislerinin onayıyla ilk kez iki Halkın oylarına sunulan Annan Planı referandumları da göstermiştir ki, bu adada iki ayrı irade, iki ayrı Halk ve iki ayrı yönetim bulunmaktadır. Bu gerçekler ‘dayanışma’ kisvesiyle görmezden gelinemez…”
**
Dışişleri Bakanlığı’nda bunu kaleme alanlar, aylarca barış ateşi yakan ve 2004 referandumunda ‘EVET’ oyu veren yüzde 65’in iradesini kendi ‘taksimci’ siyasetlerine malzeme yapmaya kalkıştılar.
Oysa Kıbrıslı Türkler referandumda ‘birleşmek’ için ‘EVET’ dedi, ‘ayrılmak’ için değil!
O referandumda zırnık katkısı olmayanların şimdi ‘iki halk’ teorisine kanıt ararken o güçlü barış iradesini kullanmaya kalkışması tarihle de, toplumla da, dünyayla da alay etmektir, saygısızlıktır.
Dahası, Kıbrıslı Türk liderlerin de altına imza koydukları belgelere de aykırıdır bu şekilde yapılan resmi açıklamalar…
Mesela dönemin Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun imzasını taşıyan 11 Şubat 2014 tarihli belgesinin 3’üncü maddesine bakalım:
“(…) Çözüm ilgili Güvenlik Konseyi kararlarında ve Doruk Antlaşmalarında belirlendiği üzere, iki toplumlu ve iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon zemininde olacaktır. Birleşik Kıbrıs, Birleşmiş Milletlerin ve Avrupa Birliğinin bir üyesi olarak tek uluslararası hukuk kişiliğine ve BM Şartı çerçevesinde tüm Birleşmiş Milletler üyelerince yararlanılan egemenlik şeklinde tanımlanmış tek egemenliğe sahip olacak ve (bu egemenlik) Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerden eşit olarak neşet edecektir. Federal yasalar tarafından düzenlenen tek bir birleşik Kıbrıs vatandaşlığı olacaktır. Tüm birleşik Kıbrıs vatandaşları aynı zamanda ya Kıbrıs Rum kurucu devletinin ya da Kıbrıs Türk kurucu devletinin vatandaşları olacaktır. Bu statü dahili olacak ve birleşik Kıbrıs vatandaşlığını tamamlayacak ve hiçbir şekilde ikame etmeyecektir…” 
KKTC diplomasisinin başındakiler bu maddeden ‘iki ayrı halk’ anlıyorlarsa eğer, bir şey söylemeye gerek yok.
Ama şunu söylemeye gerek var: Yüzde 65’in iradesini ‘taksimci’ hayallerinize meze yapamazsınız!
Bilmem anlatabildi mi!
 

Bu yazı toplam 3288 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar