Kendi gerçeğimizin çok üzerinde bir “konfor” düşümüz var.
İmkanı olan da lüks araba sürmek istiyor, olmayan da!
Borçla sahip oluyor, öderken eziliyor, cep delik yaşıyoruz.
İp üzerinde yürüdüğümüzü hiç hesaba katmadan…

*  *  *

“KKTC”de yaşıyorsun sen!
Bunu bilmelisin...
İstikrarı yok bu ülkenin...
Toprağı ayıplı, ekonomisi kayıtsız, devleti kurmaca.
Bak, senin gençlerini “Çanakkale Kampı”na götürüp hakaret ediyorlar, “rezil herifler, beş para etmezler” diye.
Oysa…
7 Eylül’de Avrupa Kupası için İstanbul’da olacak, Kıbrıslı Rum gençler...
“Gerçek” bu!
Seninki bir yanılsama...

*  *  *

Özentilerimiz var ve eğreti hayatlarımız...
Böylece “hesapsız kitapsız” yatırımların altında kalıyor, her krizde iki kez çarpılıyoruz.
Şimdi bankalarda telaşlı kuyruklar, "bu borcu nasıl öderiz" diye sarsılan yuvalar, ömrümüze yetmeyecek kredi vadeleri var.

*  *  *

Hükümet “tedbirler paketi”ni açıkladı.
Eli kolu bağlı olsa da…
Yangını izlemedi, çözüm aradı, emek ortaya koydu.
Başka neler olabilir?
Muhalefeti dinledim, laf çok, hamaset bol, öneri yok.
Kendi maaşlarını konuştular, tahsisatlarını…
Bir de “din derslerini…”
Banka hesabına “malum” yerlerden milyonlar aktarılan eski Başbakan, “izaz ikram” paralarını sorguladı (!)
Hani bir söz var, “dinime küfreden Müslüman olsa…”

*  *  *

Hükümetin tedbirler paketi daha da genişleyebilir.
Örneğin...
“İnsan hayatına direkt etki eden görevler” hariç tüm ek mesailer durdurulmalıdır.
Buralardan elde edilecek tasarruf gençliğe ve dar gelirliye yönelik projelere aktarılabilir.
Bir de… Yeni geçiş noktaları için acil hareket planı şarttır.
Esnafın yüzü bir nebze böyle gülecek, çarşı canlanacaktır. Euro kazananlar için şu günlerde “KKTC” cennettir çünkü!

*  *  *

Ve bir başka adım:
“Bedelli hakkı.”
Türkiye bunu yaptı!
Hem kıyamet kadar genç erkek, akademik hedefleri olmamasına rağmen üniversitelere kayıt yapmak zorunda kalmaz.
Tüm “resmi tören ve kutlamalar”ın iptali de tasarruf tedbirlerinden olmalıdır.
Cenaze evinde ‘çalgı, çengi, marş’ gerekmiyor herhalde...

*  *  *

Evet... Tedbirler önemlidir.
Ama bir de “gerçeğimiz”le yüzleşmemiz gerekir.
Yüzleşirsek belki o zaman değiştirebiliriz.
En önemli “konfor” ön görülebilir bir gelecektir.

Birkaç soru

• YDP Başkanı Arıklı: TC Elçiliği’nin Meclis’teki temsilcisi mi? Bu durum Sayın Kanbay’ın teyidine muhtaç!
• UBP vekili Amcaoğlu: Ülkenin en öncelikli derdi, vekil maaşından kesinti mi?
• Maliye Bakanı Denktaş:  “5 gündür işe bisikletle giderim” söylemi bu ağır gündeme biraz hafif gelmedi mi?
• ‘Tedbirler Paketi’ Meclis’ten önce manşetlerde! Hükümetin çenesini tutamayan bakanları kim?
• UBP vekili Canaltay: “Turizmde yerli istihdam olmuyor kardeşim, senin insanın garsonluk yapmıyor, otellerde çalışmıyor” dediniz. Dome Otel’e hiç mi gitmediniz?
• UBP Başkan Adayı Sucuoğlu: Yeni araç kime alınmış? İhalesi ne zaman açılmış? Bir iddia ortaya attınız, sustunuz, niye devamı gelmedi?