“Yüzleşme ve özür…”2
Hüsnü Öndül
Özür
Özür konusunda Ayda Erbal, dört madde halinde özrün ne olduğu ve neyi içerdiğini bize hatırlatır:
1. Özür dilenecek kabahatin ne olduğunun açıkça ifade edilmesi gerekir. 2) Utanma, tevazu ve içtenlik ifadesi, 3) Kabahati tekrarlamamaya ilişkin niyet ifadesi, 4) Kabahattan dolayı oluşmuş maddi manevi zararı tamir/ onarma
Hakikat komisyonları
Hakikat komisyonları, bütün yukarıda belirttiğimiz koşullar ve durumlar nedeniyle hem hakikati bilme hakkı çerçevesinde hem de onarıcı adalet gereği şimdiye kadar 40’tan fazla ülkede değişik adlar altında kurulmuş kuruluşlardır. Birleşmiş Milletler de bu komisyonların taşıması gereken özelliklerle ilgili rehber ilkeleri yayımlamıştır. Yasayla kurulmuş olmaları, geniş yetkilerin tanınması gereği bu rehber ilkelerde yazılıdır. Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, yayımladığı “Hakikat Komisyonları” adlı kitapta(5) Arjantin, Şili, El Salvador, Güney Afrika Cumhuriyeti, Guatemala, Sierra Leone, Doğu Timor, Peru, Fas, Brezilya, Eski Yugoslavya Bölgesi ve tarihsel uzlaşma komisyonları olarak da Amerika Birleşik Devletleri ve İrlanda örnekleri hakkında bilgi veriyor.
Türkiye ve geçmişle yüzleşme
Türkiye, 1923-1987 döneminde 26 yıl sıkıyönetim askeri rejimi, 1987-30 Kasım 2002 döneminde de 15 yıl olağanüstü hal rejimi altında idare edilmiştir. 92 yılın 41 yılı olağanüstü rejim koşullarında geçmiştir. O dönemlerin yasama faaliyetleri ise etkilerini sonraki yıllarda da sürdürmüştür. Bu dönemlerde Kürtlere, Alevilere yönelik katliam ve soykırıma varan uygulamaları, İstiklal mahkemeleri uygulamalarını, başta Rum azınlığa yönelik olmak üzere, 6/7 Eylül 1955 tarihli öldürme, taciz, tecavüz, binlerce ev ve işyerinin ve ibadethanelerin talan, tahrip ve yağmaya tabi tutulması, 1 Mayıs 1977 katliamı, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat askeri darbeleri ve bu dönemlerde işlenen, idamlar, işkence ve insanlığa karşı suçlar, Sivas katliamı, 12 Eylül öncesi Sivas, Çorum ve Maraş katliamları ve 1984’ten itibaren süren savaşta özellikle 90’lı yıllardaki zorla kaybetmeler, faili meçhul siyasi cinayetler, yargısız infazlar, cinayetler, işkenceler, 3700 köy ve mezranın zorla boşaltılması gibi suçların faillerinin bulunması, soruşturulması, kovuşturulması, yargılanması ve suçlu bulunanların cezalandırılmaları gerekir.
İHD Diyarbakır Şubesi 348 toplu mezar tespit etmiş ve bu mezarlarda 4201 kişinin cenazesinin bulunduğunu rapor halinde kamuoyuna duyurmuştu. (6)
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Ocak 2013’te “Terör ve şiddet olayları Kapsamında yaşam hakkı İhlallerinin İncelenmesine Yönelik alt Komisyon raporu” yayımladı. Raporda 30 bin 576 kişinin yaşamını yitirdiği bildirilmektedir. Bu sayının daha fazla olma olasılığı da bulunmaktadır. Rapora göre, 7 binden fazla kamu görevlisi, 22 binden fazla PKK’li, 5500’den fazla sivil insan yaşamını yitirmiştir. (7)
Geçmişle yüzleşmede en önemli konulardan birisi de 1915 yılında Ermenilere uygulanan soykırımdır. Soykırımın 100. yılındayız ve hala soykırımla yüzleşilmemiştir. İnkar devam etmektedir. Talat Paşa’nın notlarına göre azalan 972 bin 246 Ermeni nüfusa ne olduğu açıklanamamaktadır.
İHD ve geçmişle yüzleşme/hesaplaşma
İHD 27/28 Nisan 2913 tarihlerinde Kızılcahamam’da, “Kürt sorununun demokratik çözüm sürecinde halkların haklarının tanınmasında İnsan hakları hareketinin Rolü Çalıştayı” düzenlemişti. Sonra da 3 mayıs 2013 tarihinde Sonuç Bildirgesi yayımladı. (www. ihd. org. tr).
İHD, dört ana başlık altında önerilerde bulundu. Anayasa değişikliği, hakikat ve adalet Komisyonu kurulması, çatışma çözümlerinde STK’ların rolü ve barış kültürü oluşturulması İHD önerilerinin başlıklarıydı.
Sonuç
Geçmişle yüzleşme konusunda henüz atılmış adımlar yok. Ceza yargılamaları konusunda temel ve güncel iki sorun yaşanıyor. Bunlardan ilki zamanaşımı, diğeri ise dava nakilleri konusudur. Dava nakilleri konusu sadece 90’lı yıllar cinayet ve kayıp Davaları için değil son bir iki yılda kamu görevlileri tarafından işlenmiş yargısız infaz davaları için de geçerlidir. Cezasızlık politika ve uygulamaları değişmiş değil. Cezasızlık bir kültür olarak yerleşmiş durumda. Hukukun üstünlüğü ilkesinin gerektirdikleri yerine getirilmiyor. Yargı bağımsız ve tarafsız değil. Dolayısıyla yapısal sorunlardan söz ediyoruz. Olumsuzlukların giderilmesinin koşulu, yüksek politik iradedir. Geçmişle yüzleşme ve hesaplaşma için ülkenin anayasal ve yasal sisteminin değişmesi gerekiyor. Hem sistemin hem de kamu otoritelerinin eylem ve işlemlerinin, hukukun üstünlüğü ve demokrasiye, insan haklarına ve azınlıkların haklarına saygıya dayanması gerekiyor. İhlallerin tekrarlanmayacağına dair önlemlerin alınması gerekiyor. Bu doğrultuda bir irade gerekiyor.
1) Geçmişe İlişkin Suç ve Bugünkü Hukuk, Dost Kitabevi Yayınları, Ankara, 2012
2) Geçmişle Hesaplaşma, İletişim Yayınları, İstanbul, 2007
3) Yüzleşmenin Psiko-Politiği, Bir Daha Asla, Geçmişle Yüzleşme ve Özür içinde4, sahife 185. , İletişim yayınları, İstanbul 2013
4) https://azadalik. wordpress. com/2013/. . . /ozur-dilemek-bildiginiz-gibi-deg
5)Hakikat Komisyonları, derleyen Murat Çelikkan, İstanbul, 2014
6) www.ihddiyarbakir. org/Map. aspx
7) www. tbmm. gov. tr/komisyon/insanhaklari/
(BİANET.ORG – Hüsnü ÖNDÜL – 11.3.2015)