Yüzyılın seçimi uzatmalara kaldı!
Tahminlerim tutmadı…
Beklentim de gerçekleşmedi…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun birinci turdan kazanacağına hem inandım, hem de anket sonuçlarına baktığım zaman bundan emindim…
Hatta, “Türkiye Recep Tayyip Erdoğan ve ekibini bir daha kesinlikle seçmez, kesinlikle seçimi kaybedecekler” dedim.
Yanıldım…
-*-*-
Haaaa, yanılan bir tek ben miydim?
Hayır!
Erdoğan taraftarları da yanıldı!
Erdoğan’ın kesin kazanacağını söyleyenler, kaybedeceğini söyleyenler kadardı…
Tahminlerdeki eşitlik, sandıktan da eşit çıktı…
Şimdi 2 hafta daha bekleyeceğiz…
-*-*-
Bu arada, seçimin galibi var mı?
Elbette var!
Seçimi ilk sırada bitiren parti, galiptir…
Ve bu parti de AKP’dir…
Ama AKP, bir önceki seçime göre oy ve vekil sayısında düşüş yaşamıştır…
-*-*-
Peki CHP?
Bir önceki seçime göre oy oranını ve vekil sayısını artırmıştır ama yine ikincidir.
Nereden baktığınıza bağlıdır…
“Vekil sayımızı artırdık” derseniz, “alkış”; “AKP bizi yine geçti” derseniz “hüzün” vardır!
-*-*-
Yeşil Sol Parti ya da HDP, Türkiye’nin en büyük üçüncü partisidir…
Ama oy ve vekil sayısında az da olsa kaybı vardır.
-*-*-
MHP ve İYİ Parti, vekil sayılarını az da olsa artırmıştır…
TİP, yine dört vekille parlamentodadır…
Necmettin Erbakan’ın oğlu ve dört arkadaşı da AKP şemsiyesi altında ama kendi partilerinin vekilleri olarak mecliste yer alacaktır.
-*-*-
Bizden sorumlu kişi Fuat Oktay artık bir vekildir.
İki hafta sonra başkanlığı kim kazanırsa kazansın, bizim sorumlu kişi de yeniden belirlenecektir…
-*-*-
Gelelim gazetelerin başlıklarına…
Başlıklar da, “renge göre şerbet” durumundadır…
Örneğin Kıbrıs gazetesi, “Reis birinci” başlığıyla yayınlandı.
Oysa Kıbrıs’ta “Reis”leri çok ciddi bir yenilgi aldı.
Ayrıca Reis birincidir ama ilk defa “sıkıntılı” bir durumdadır, kaybetme olasılığı yüzde 50’ye çok yakındır.
-*-*-
Avrupa gazetesinin manşeti hatalıdır.
Erdoğan’ın “tumba” etmediği ortadadır ve Kılıçdaroğlu’nun aldığı oy oranı, Erdoğan’ın yaklaşık 4 puan gerisindedir.
-*-*-
Evet Erdoğan’ın oyları düşmüştür ama iki hafta sonraki ikinci turu kazanma şansı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun az da olsa üzerindedir.
-*-*-
Hürriyet, “Meclis Cumhur’un” derken, “yanlış” bir şey yapmamıştır ama Sabah gazetesinin “Milli iradeden Erdoğan’a güven” manşeti, gülünçtür.
-*-*-
Sözcü, “yine aynı film” derken, onlara tavsiyem, “yeter artık” şeklindedir…
Öyle ya da böyle, Anadolu Ajansı’ndan ya da TRT’den “tarafsızlık” beklemek, ölüden süt beklemek kadar olasıdır.
-*-*-
Sözcü’de, AKP’nin vekillerinin azaldığı, CHP’nin ise arttığı yönündeki haber de “mağlup tesellisi”nden başka bir şey değildir.
“Yenildik ama kazandık” gibi bir şey!
-*-*-
Cumhuriyet’in başlığı Sabah’inkinden farklı değil bence… Cumhuriyet, “Erdoğan kaybetti” diyor. Algı oyunları ve manipülasyonları mazeret olarak sayıyor…
Erdoğan kaybetmedi ki!
-*-*-
Havuz medyasındaki Erdoğan yanlısı Türkiye gazetelerinin yorumları da son derece “ver coşkuyu” cinsindendir.
Doğru değildir.
Örneğin Takvim’in başlığı olan “Yüzyılın cevabı”, mizahtır…
“Avrupa’ya kapak oldu” başlığı ise tek kelimeyle “mastürbasyon”dur!
-*-*-
Doğru olan, Türkiye’de “dinci - faşist - sağ – milliyetçi – muhafazakar ve merkez” oyların toplamının neredeyse yüzde 90 olmasıdır…
Geriye kalanın 8’i “Kürt milliyetçilerinin”, yüzde 2 kadarı da “cılız sol”dur!
Ve yine doğru olan, ikinci turda aşırı Türk milliyetçisi Sinan Oğan’a giden yüzde 4’ün hangi adaya gideceğinin net olmadığıdır…
-*-*-
Oğan’a oy veren seçmen grubu meseleye “Kemalist” açıdan bakarsa; Kılıçdaroğlu’nun kazanma şansı yükselebilir…
Oğan’a oy veren yaklaşık yüzde 4’lük grup meseleye “HDP oradaysa biz yokuz” diye bakarsa, Erdoğan, beş yıl daha görevdedir.
Ve işte o zaman “Tanrı Türkü da Türkiye’yi da korusun” diye, ülkücü bir slogan gelir aklıma!
-*-*-
Kesin sonuç: Yüzyılın seçimi uzatmalara kaldı…
İki hafta daha Kılıçdaroğlu ile yatıp, Erdoğan ile uyanacağız…
İki hafta sonra sonuç ne olursa olsun onlar kaybetmiştir!
KKTC’den Recep Tayyip Erdoğan’a yüzde 40, Kemal Kılıçdaroğlu’na ise yüzde 55 oranında oy çıktı.
Bu oylar, Türkiye’deki 81 ile eşit oranda dağıtıldı falan…
-*-*-
Bu oy oranı, Erdoğan ve çevresini rahatsız eder mi?
İki hafta geçsin, kimin kazandığına, bu kez sonucun nasıl olacağına bir bakalım, yine yorum yaparız.
-*-*-
Ama gayet açıktır ki, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi, Seksolog Müftüsü, Atama Cumhurbaşkanı, Yağlama Meclis Başkanı, Paylaşımcı Başbakanı ve Yayın Organı Kıbrıs gazetesi “fırçalanabilir” durumdadır…
Ve işleri çok zordur…
-*-*-
Çünkü ikinci turda Erdoğan kazanır ama KKTC’den aynı sonuç çıkarsa da; Kılıçdaroğlu kazanırsa da, yukarıdakilerin tümünün “iptali” söz konusu olabilirdir…
-*-*-
Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçiminin uzatmalara kalması, bu kişilerin de şimdilik sahada olması demektir…
İşleri çok zordur…
Yani asıl kaybedenler, Büyükelçi, Müftü, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve Kıbrıs gazetesidir. (Mevkiler, protokol sırasına göre yazılmıştır, arz ederim…)
Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) üç milletvekili, Sera Kadıgil, Erkan Baş ve Ahmet Şık yeniden milletvekili seçildi. Barış Atay (Fotoğraf) ise yeniden milletvekili seçilemezken Gezi davasından tutuklu Can Atalay’ın seçilmesiyle, TİP Meclis’teki koltuk sayısını korudu… Burada Barış Atay’dan söz etmek gerekir… Atay, Hatay vekiliydi… Oradan yeniden aday olsa herkes çok iyi biliyordu ki kazanacaktı. Ve istese olurdu. Olmadı, yerini Can Atalay’a bıraktı… Atalay hapisten çıkacak ve Meclis’e girecek. Atay, Antalya’dan ikinci sıra vekil adayı oldu ve seçilemedi… Örnek almak mı? Heykelini dikmek lazım. Posterlerini asmak lazım. Nereye mi? KKTC’deki sol partilerin genel merkez ve ilçe merkezlerine tabii ki…