1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Yüzyıllık Fark
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Yüzyıllık Fark

A+A-

Şüphesiz son aylarda Dünyanın en önemli gündemi Covid-19 pandemisi... Ne var ki pandeminin varlığı gelişime engel olmuyor, aksine onunla mücadele yeni teknolojik gelişmeleri beraberinde getiriyor.

Bir yandan pandemiyle uğraşırken, diğer yandan da Dünyada neler olduğuna kısaca bir göz atalım:

  • Ünlü girişimci Elon Musk ve uzay araştırmaları şirketi SpaceX, son birkaç yıldır 12.000 uyduluk devasa projesi Starlink üzerinde çalışmaya devam ediyor. Starlink projesinin hedefi, Dünya’nın yörüngesini tamamen saracak olan binlerce uyduyla, tüm dünyada kullanılabilecek internet sistemi geliştirmek.
  • “Makineler de düşünebilir mi?” sorusuna yanıt aranıyor. Yapay zekâ diyalog sistemleri de hayatlarımıza girdi. Bugün; istihbarat ve analiz, bilgi yönetimi, görüntü tanıma, güvenli haberleşme gibi pek çok alanda yapay zekâ teknolojileri günümüzün vazgeçilmesi oldu.
  • Sentetik Biyoloji her geçen gün büyüyor. Yeni biyolojik parçalarla bir yandan cihazlar ve sistemler yeniden tasarlanırken, diğer yandan da genetik mühendisliği, matematik, moleküler biyoloji gibi farklı disiplinlerin ihtiyaçları için çözümler üretiliyor.
  • Bulut Bilişim Teknolojisi son 10 yılın zirve noktasına ulaştı. Bilgisayarlar ve diğer cihazlardan elektrik dağıtıcılarına benzer bir bilişim ağı (internet) üzerinden istenilen mekânda ve istenildiği zaman her çeşit bilgi ve kişisel veriye ulaşma artık mümkün…

Elbette ki bu gelişmelerin temelinde; kaliteli eğitim yaklaşımlar, çağdaş eğitim kuramlar ve eğitimi, bilimler temeller üzerinde kurgulayan anlayışlar yatmaktadır.

Peki bizim eğitim gündemimizin, eğitim ile ilgili tartışılan konularımızın neler olduğunun farkında mısınız?

  • Öğretmenler zamanında istihdam edilecek mi?
  • Okul yöneticisi eksikliği giderilebilecek mi?
  • Okullarda alt yapı eksikliği tamamlanabilecek mi?
  • Yeni eğitim yılını ne zaman açalım? Nasıl açalım? ve bunlara benzer daha yanıtlanmamış birçok soru…

Aslında sadece bugünün değil neredeyse on yıllardır ülkemizde eğitim adına öne çıkan sorular hep bunlar ve bu sorulara verilen yanıtlar hep aynı anlayışlarla olmuş. Kabul etmek zor olsa da bu düşünce biçimi, 19. Yüzyıl dünyasına aittir. Oysa eğitim dediğimiz şey bunlar değil. Eğitim bunların dışında bambaşka bir şeydir… Başka bir ifadeyle söyleyecek olursak eğitimin ne olduğunu fark edememişiz ki, eğitim sorunlarımızı çözebilelim…

Hal böyle olunca da eğitim sistemimiz ile çağdaş eğitim sistemleri arasındaki yaklaşımlarda yüzyıllık farklar ortaya çıkabiliyor. Dahası sahip olduğumuz anlayış sistemimizi, her geçen gün daha da derinleşen ve karmaşıklaşan sorunlarla karşı bırakmaktadır. Bu sorunların temelinde; plansız uygulamalar, uyumsuz ve etkisiz çalışan siyasi kadrolaşmanın yarattığı bürokratik aksamalar, ekonomik kaynakları verimli kullanamama, çağdaş eğitim ve yönetim kuramlarını sisteme entegre edememe, eğitim bilimi ilkeleri yerine, siyasi kaygılarla karar alma yatmaktadır.

Sözün özü, eğitimdeki “her öğrenci öğrenebilir” ve “her öğrenci değerlidir” ilkelerini benimsemez, öğrencilerin kendi beceri ve yetenekleri doğrultusunda üretim için eğitim yaklaşımını dikkate almaz, öğrencileri, kendilerini geliştirerek özgür ve düşünen yurttaşlar olarak yetiştirme gailesi taşımamaya devam edersek, dünya yeni dünyalar kurmaya devam ederken, biz hükümet bozma-kurma tartışmaları arasında “okulları ne zaman?” sorusuyla uğraşıp durmaya devam edeceğiz…


Buraya Dikkat

Her Şeyin Doğası

Doğa-insan ilişkisi birçok kitaba konu olmuş, konuyla ilgili olarak birçok makale yazılmış, birçok bilim insanının araştırma alanına girmiştir. İnsanların bu konuyla bu kadar ilgilenmesinin sebebi ise geçmişte yaptığımız ve hala yapmaya devam ettiğimiz hatalarımız. Peki, kime karşı? Cevabı tek kelime: Doğa. Tek kelime; fakat içinde dünyanın oluşumundan yok oluşuna kadar var olan süreyi barındıran, canlılara kucak açan fakat kucak açtığı gibi kendisini tehdit eden unsuru fark ettiğinde canlıları yeryüzünden silebilecek gücü barındıran, dünyanın merkezi ve mutlak sahibi…

Hasan Sarpten’, “kendini doğanın hakimi değil de doğanın küçük bir parçası olarak gören Kıbrıslı Türk bir insan olarak yarınlara daha yaşanabilir bir gelecek bırakmak” şiarıyla  “Her Şeyi Doğası” kitabını yayımladı. İlk fırsatta edinin ve okuyun derim…

bk-011.jpg

 

 

 

 

Bu yazı toplam 3184 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar