Geçen yıl bütün kupaları müzesine götüren Yenicami, kupa finalinde son dakikalarda galip geldiği Mormenekşe ile bu kez Süper Kupa’da karşı karşıya geldi. 
           Geçen sezonun müthiş bir başarı elde eden ekibi Mormenekşe, geçen hafta farklı yenilmesine rağmen, dünkü performansı ile, lige hazır olduğunu gösterdi.
          Bu tür kupa maçlarının, Atatürk'te oynatılmasından yanayım. Final maçlarının, gerek konum, gerekse her bölgeden futbolseverin maça gelebilmesi açısından, merkezde oynatılması ülke koşulları ve şartları açısında ideal bir şeçimdir. Dünkü maç penaltılara kalmış olsaydı sanırım arabaların ışıkları altında atışlar yapılacaktı. Tek maçlar, Atatürk'te ve gece oynanmalıdır.
          Kimse bölgecilik yaptığımı falan düşünmesin. Lefkeli kardeşlerim de yanlış değerlendirmesin. Çünkü onlar, dünkü karşılaşmada üzerlerine düşen görevin en iyisini yaptılar. Sahayı olabileceği en güzel şekilde hazırladılar. Lefke Belediye başkanı sayın Aziz Kaya'yı ve Lefke Spor Kulübü Yönetici ve Başkanını yürekten kutluyorum. Organizasyonları mükemmeldi.
           Fakat, yine de bu tür maçlar, ülkenin en iyi stadında, protokolün rahatlıkla ağırlanacağı, maç uzasa da maçtan ayrılmayacağı, futbolseverlerin rahatlıkla maça gidebileceği, zeminin ve görselliğin en iyi olduğu stat seçilmelidir.
          Ülkemizde Atatürk Stadı’ndan başka bu özelliğe sahip bir stat olmadığına göre de bu tür maçlar orda oynatılmalıdır.
          Futbol bir şov oyunu ve görsellik açısından önemli bir etkinliktir. O zaman bu güzelliği alıcısına en iyi şartlarda sunmak lazımdır. Dünya bu şov alemini izleyicisine en iyi şekilde sunmaya çalışırken, bizler hala daha birilerini memnun etmenin peşinde koşturuyorsak, yanlış yapmaya devam ediyoruz demektir.
          Kimse kusura bakmasın, Atatürk Stadı’nın aynısı yapılıncaya kadar finaller bu statta oynatılmalıdır. Dünkü maç özellikle Mormenekşe seyircisine, işkenceden başka bir şey yaşatmamıştır.
          Maça gelince; her iki takım da oyuna konttrollü başladı. İlk yarıda Mormenekşe Yenicami’ye oranla daha etkiliydi. Daha çok pozisyon buldu, topa daha çok hakimdi. Yenicami de kaliteli oyuncular olmasına rağmen, oyun düzeni ve oyun organizsayonu açısından başarılı değildi. Ortasaha organizsayonlarında tamamen başarısızdılar. Çok pas hataları yapıp, gereksiz mücadeleye girdiler. Bu yüzden ileri uçla savunma arasında derin bir boşluk oluştu ve oyun tam bir kör dövüşe dönüştü.
          İlk devre oyun açısından fazla tatmin edici değildi. Mormenekşe daha net pozisyonlar buldu, fakat özellikle David ağır kalınca sonuç getirecek vuruşular yapılamadı.
           İkinci devre de, ilk devreden farksızdı. Futbol seyri açısından kötü bir oyun vardı. Ne bir variyasyon, ne bir organize atak ne de güzel paslaşma izleyebildik. Tamamen gelişi güzel oynanan bir futbol vardı sahada. Sonuçta bir kupa maçıydı ve bir takım kupayı mutlaka kaldıracaktı. İster normal sürede, ister uzatmalarda, isterse penaltılarla. Neticede de kupa Yenicami’nin oldu. Hem de kötü bir futbol oynayarak. Kısacası tabir yerindeyse tam bir futbol işkencesi yaşadık.
           Sonuç olarak böyle bir futbol anlayışı ve kalitesi ile kupayı kimin kazandığının bence çok da önemi yoktur. Önemli olan futbolun sahada güzel oynanması, izleyenlere heyecan ve zevk vermesidir.
           Dün oynanan oyun, futbolumuzun her geçen gün daha kötüye gittiğinin bir göstergesidir. Mahalle maçlarında inanın daha çok heyecan duyarsınız.
           Yenicami’nin bu oyun anlayışı ile bu yıl işi çok zor. Takımın disipline ihtiyacı vardır. Emre hocayı severim, genç çalışkan bir kişi. Henüz daha tecrübesi yok. Ancak oyuncular üzerinde daha etkili rol oynamalıdır. Kendini nasıl kabul ettirirsen öyle devam edersin. Futbol nankördür, o nedenle fazla duygusallığa gerek yok. Kimsenin gözünün yaşına bakmadan hak edenin oynaması konusunda hassa ol. Aksi takdirde işin çok zor olur.
         Bu sana hocandan bir tavsiye olsun.