Niyazi Kızılyürek’in Avrupa Parlamentosu’na adaylığını ilk öğrendiğim andan itibaren içim heyecanla dolu. Uzun süredir barışseverler olarak sürüklendiğimiz bu kolektif depresyon haline daha iyi gelecek başka bir şey olamazdı. Somut bir hedef var önümüzde. Gerçekleşmesi son derece olası görünen bir hedef. Bu hedefe kilitlenip bir başarı yakalarsak bu bize yeni ufuklar açacaktır. AKEL’in bu girişimi alkışlanmayı hak ediyor.

AKEL ile ilgili pek çok eleştiri yapılabilir ama sonuçta Kıbrıs’ın güneyinde Kıbrıslı Türkler olarak dayanabileceğimiz başka bir parti yok. Ayrıca bu dünyadaki herkes ve her şey gibi partiler de daha iyiye doğru değişebilir ve değişiyor da. Bunu daha önce de yazdım; Bir Kıbrıslı Türk olarak güneyde bir yerde bir AKEL üyesi varsa kendimizi rahat ve güvende hissedebiliriz. Partiler yaşayan organizmalardır ve içlerindeki zararlı bölümlere karşı savunma mekanizmaları geliştirler. Yaşamak, var olmak için buna ihtiyaçları vardır. AKEL çok eski bir politik parti, yüz yıla yaklaşan bir tarihi var. Eski partiler kemikleşmiş geleneksel yöntemler ve yenilikler arasında bir bocalama yaşarlar.

Ben şahsen politik partiler içinde var olamam ama bazen onlarla iş birliği yapmak ülke için bir yarar sağlayabilir. Niyazi’nin de böyle bir anlayışta olduğunu düşünüyorum.

Niyazi bir AKEL üyesi değil ama Tam Vatanı, Ortak Vatanı savunan bir yurtsever. Ayrıca Avrupa Parlamentosu, Avrupa’yı ve Birleşik Avrupa düşüncesini yakından bilen, pek çok Avrupa dilini konuşabilen bir akademisyen için uygun bir mekân.

Dün sabah AKEL Avrupa Parlamentosu adaylarının tanıtıldığı bir toplantıdaydık. Eşzamanlı Türkçe çeviri yapıldı. Bütün seçim kampanyası süresince iki dilli bir çalışma yapılacağı söyleniyor.

Toplantı, Bandiera Rossa, Bella Ciao gibi gençlik şarkılarımızı içeren keyifli bir müzik dinletisi ile açıldı. Salonda pek çok Kıbrıslı Türk de vardı. Ne güzel bir heyecan! Zafere ulaşmak için sadece gayret etmek gerek. Bana kalırsa Niyazi’nin sadece seçilmesi değil Avrupa Parlamentosu’na tüm partilerden gidecek altı aday arasından en yüksek oyu alarak da seçilmesi mümkün ve esas hedef bu olmalı.

Niyazi’nin seçilmesi Kıbrıs’ta çözüme dair umudu yeşertmekle kalmayacak zor durumdaki Kıbrıslı Türklerin görünürlüğü, içinde bulunulan durumun daha iyi anlatılması için de bir platform oluşturacaktır.

Pek çok kişi bana nasıl ve nerede oy kullanabileceğini soruyor. Sanırım Niyazi’yi desteklemek için kuzeyde de oluşturulabilecek bir seçim bürosu bu bilgilendirme ve örgütleme işini üstlenebilir. Bunu benim gibi parti yöneticilerinin ya da kampanya koordinatörlerinin de düşündüğünden eminim.

Bir zafer kazanmak hepimize iyi gelecektir. Ben şimdiden seçim gecesi yapacağımız büyük kutlamayı hayal edebiliyorum.

En karanlık zamanlarda bile yapılacak bir şey, yürünecek bir ışık vardır ve bu da onlardan biri. Kararlı adımlarla yürüyüp zafere erişelim diyorum.

Sadece Niyazi’nin, AKEL’in değil hepimizin başarısı olacaktır bu… Yürüyelim arkadaşlar….