1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Zamane köleleri…
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Zamane köleleri…

A+A-

Halkın sırtından seçim yatırımı;

Pazar günkü ara seçim öncesi yarın kamuda maaşlar ödeniyormuş.

Bu kadar da olmaz mı diyeceksiniz?

Oluyor işte.

Yarın daha ayın 23’ü.

Yani bir hafta önceden maaşlar ödenecek.

UBP-DP-YDP hükümeti fazladan para buldu galiba!

Maaşları ödeyim de CTP kazanmasın bari diye düşündüler…

“Sami kazanmasın, Ali kazansın, Serhan kazansın veya Figen hanım kazansın da kulluk düzenimize bir nefer daha katalım” diye düşünmüş olacaklar ki bir hafta önceden kamu maaşlarını ödemek için bir yerlerden para bulmuşlar gibi görünüyor…

Seçim sonrasında, bayram öncesinde Pazartesi de vardı ödeme için, hatta tatil vermeselerdi Salı da vardı ama “Salı’yı da tatil verelim ki bunun da bir albenisi olsun seçim öncesi” diye bunu da eklediler seçim paketlerine…

Memnun olmayan olur mu bu durumdan?

Yani kamu çalışanları için diyorum;

Tabii ki olmaz. Pazar günü gider yine önceden karar verdiği gibi istediği adaya oyunu verir diye düşünürüm ama kulluk düzeni hükümeti böyle bir uygulamaya giderken acaba bildikleri birşey var mı!

Yani ‘maaşımı erken aldım’ diye oy doğrultusunu değiştirecek seçmen var mıdır?

Belki de vardır, bilemem ama böyle yapacak kişilerin sayısının sandık sonuçlarını değiştirecek kadar olacağını da düşünmüyorum.

***

İşte bu kulluk düzeninde seçim var diye kamuda maaşları ay bitmeden bir hafta önce ödeme peşine düşenlerden, bu ödeme için de mutlaka borçlanan ve bundan medet umanlardan kurtulmanın ilk adımı olabilir Pazar günü…

Evet, belki bir milletvekilidir seçeceğimiz ama bir vekil olsa dahi bundan sonraki dönem için bir umut, bir ışık olabilir. CTP’nin adayı sevgili Sami Özuslu, “Bu layık olmadığımız sistemi sonlandırmanın başlangıç günü 25 Haziran’dır” derken bundan söz ediyor.

Türkiye hükümetinin yani AKP’nin şimdiye kadar uyguladığı ekonomik politikalar nedeniyle döviz karşısında her gün eriyen TL’nin bizdeki doğal ve fazladan etkileri nedeniyle gülmeyi, eğlenmeyi unuttuk. Gülen, eğlenen yok mu peki? Tabii ki var;

Bu kulluk düzenini kabul edip eski kölelerden farklı olarak mal-mülk ve makam sahibi olmayı becerenler kendi insanı gülemese de, eğlenemese de gülüp eğlenebiliyorlar.

***

Onlar zamane köleleri olmakla mutlular…

İnsan olmanın ne demek olduğunu unutmuş veya işlerine öyle gelmiş olablir. Ama bu sistemi değiştirmek her ne kadar inanmasak da elimizde olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Pazar gün ilk adım. Sonra Sami’nin de dediği gibi “Toplum destek verirse gelirler istikrarlı bir muhasebe birimine endekslenebilir. Giderlerimiz döviz, gelirlerimiz TL. iken bunu yapmak gerekiyor.”

***

Biraz rahatlamak için yapılacak şeyler mutlaka vardır. Sonra mı? Sonra dünyadan soyutlanmışlığı bitirmek için mutlaka Kıbrıs içinde ve dışında kimler, nereler varsa ulaşmak, konuşmak, ikna etmek, kulluk düzenini bitirmek gerekiyor ki insanlığımızı tekrar elde edelim.

Birileri köle olmaktan mutlu olsalar dahi.

Bu yazı toplam 1121 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar