Zamanın iki yönü
“Seramik saatler zamanın iki yönünü gösterir. Biri zamanın acımasız akışını, diğeri ise onun iyileştirme yeteneğini temsil eder. Saatler hiçbir şeyin sonsuza dek sürmediğini ancak kusurların yaşama değer kattığını sembolize eder.”
Sönmez Özmenoğlu’nun eseri “Zamanın İki Yönü.”
Seramikçiler Derneği sergisinin en genç sanatçısı, 2002 doğumlu yetenekli gencimizin tasarımı, hem mesajı hem de yaratıcılığı ile dikkatimi çekti.
***
İnsanın hayata çok daha estetik, yaratıcı, bilinçli ve güzel bakmasına yol açar sanat…
Empati ve farkındalık yeteneğini güçlendirir…
Kendini çok daha iyi ifade etmesini destekler…
Kültürel çeşitliliğe saygıyı artırır…
Bir şiir, bir resim, bir heykel, bir resital, bir roman, bir oyun yeni bir dünyadır aslında…
Işıl ışıl bir aydınlanmadır…
“Dünyada bu kadar güzellik varken, kötülük nasıl iktidarda olabiliyor” dedirtir insana…
O nedenle önemserim nitelikli sanat etkinliklerini… Dikkat ediniz, sanat dünyasındaki insanlar ilericidir çoğunlukla… O nedenle de toplumsal dönüşümlerde sanatçıların rolü hep öncü olmuştur… Sanata duyarlı, ilgili kitleler de öyledir…
Ama ne yazık, hep aynı insanları görüyorum sanatsal organizasyonlarda…
***
Eğitim sistemimiz sanatı çok fazla öncelemiyor ve önemsemiyor. Seramik atölyesi yok pek çok okulumuzda, müzik amfileri yok; çok sesli korolar, orkestralar, bandolar çok az… Tek bir sanat lisemiz var, onun da içeriği tartışılıyor halen… Ne yazık ki Güzel Sanatlar Lisemize “politik” tercihlerle öğrenci kaydı bile yaptırılıyor, yetenek sınavı umursanmadan… Sanatçı ve bilirkişilerin hazırladığı yönetmelikler uygulansa, bir başka olacak. Atatürk Meslek Lisesi seramik bölümünde önemli bir çaba var, imkanları sınırlı…
Biraz daha genele bakalım. Senfoni Orkestrası hem personel, hem organizasyon sorunu yaşıyor. Modern bir tiyatro sahnemiz yok halen, bu yüzyılda… 50 sene önce Maraş’taki yıktıklarımızın tek birini dahi yapamadık, ada yarısının herhangi bir şehrine…
Umarım, “Külliye”ye yol alırken Meclis, şimdiki binayı, “Özerk Kültür ve Sanat Merkezi”ne dönüştürecek bir adım atılır. “Külliye” hakkındaki dayatma karar, bir iyiliğe sebep olur en azından… Sergi salonları düzenlenir orada, örneğin genel kurul salonu, sanat performansları için yapılandırılır; Yazarlar Birliği ya da Seramikçiler Derneği gibi örgütlere verilir odalar…
***
Yine dönelim Kuzey Kıbrıs Seramikçiler Derneği sergisine… Uzun zamandır bir seramik sergisine gitmemiştim, çok beğendim. Kimi geleneksel, kimi modern tasarımlar çamurla buluştu, dekoratif çalışmalar yanı sıra soyut işler de gözden kaçmadı. Kil, su, ateş ve insan yaratıcılığı bir araya gelince, ortaya masalsı bir yolculuk çıktı.
En önemlisi de 20’li yaşlardaki Sönmez’den, 77’sine gelen Hasan Eminağa’ya hemen hepsi güzel sanatlar eğitimi almış 18 yetenekli isim önemli bir üretim ortaya koydu. Hem sanatçıları hem serginin destekçilerini kutlarım.
***
Bir yanımızdan köhnelik, çürümüşlük, yalan, samimiyetsizlik akıyor…
Bir diğer yanımızdan aşklar, umutlar, düşler, sanatın ve felsefenin, bilimin ve insanlığın aydınlattığı yüzler…
İyileşiyoruz, onca kirlenme içinde…
Zamanın her yönündeyiz, ruhlarımızla, bedenlerimizle…
Serginin en genç ismi Sönmez Özmenoğlu “Zamanın İki Yönü” çalışmasıyla…
Bedia Kale’nin maskeli suretlerini çok beğendim; ressam Ümit İnatçı gibi kendi alfabesini yaratmış seramik sanatçısı Bedia Kale de…
Genç seramikçi Fatma Madali Dimililer ile eseri önünde…
Sergide dikkat çekici bir detay da kadın sanatçıların yoğunlukta olması...
Özge Refik’in “Derinlik” adlı çalışması, serginin çok beğendiğim eserlerinden biri…
Hayatın Döngüsü, Hayal Dimililer.