“Zamanında tedbir alınmazsa büyük yıkım olur”
Paşaköy’deki ağılına bulaşan Mavi Dil Hastalığı ile mücadele eden küçükbaş hayvan üreticisi Baki Akarsu, şu ana kadar bir koyununun öldüğünü, 3 koyunun da karantinada olduğunu ifade etti.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Küçükbaş hayvan üretimi yapan yetiştiriciler, son günlerde Mavidil hastalığı ile mücadele ediyor. Kıbrıs’ın kuzeyinde özellikle Mesarya bölgesinde etkili olan bu hastalık hayvanların ölümüne sebep oluyor. Bu bağlamda Paşaköy’de küçükbaş hayvancılık yapan birçok üretici, bu hastalıktan dolayı hayvanlarını kaybedip maddi zarara uğruyor.
Şu ana kadar söz konusu hastalık nedeniyle 3 hayvanı karantinada bulunan, bir hayvanını da telef olan küçükbaş hayvan üreticisi Baki Akarsu YENİDÜZEN’e konuştu, bölgede birçok üreticinin bu hastalıktan dolayı zor durumda olduğunu söyledi. Toplamda 90 civarı küçükbaş hayvanı olduğunu belirten üretici Akarsu, hastalıkla mücadele etmenin yönetiminin tek etkili çözümünün ilaçlama olduğunu ifade etti, belediyelerin yanı sıra, Tarım Bakanlığı’nın da ilaçlama sürecine dahil olması gerektiğini anlattı.
Hastalık haricinde yüksek maliyetlere de değinen Akarsu, yüksek maliyetlerle üretimin yapılamadığını söyledi, geçtiğimiz Mayıs itibariyle adamıza “ucuz et” iddiasıyla adamıza getirilen ithal et nedeniyle hayvan satışlarında ciddi bir azalma olduğunu belirtti.
“Bir koyunum öldü, 3 tanesi karantinada”
Baki Akarsu, bölgelerinde (Paşaköy) Mavi Dil Hastalığı’nın bir süreden beridir devam ettiğini belirterek, kendi ağılına yaklaşık 10 gün önce girdiğini söyledi. Hastalığın görüldüğü 4 koyunu ayrı bir yere ayırarak karantinaya aldığını anlatan üretici Akarsu, “Veteriner getirip danıştık, onlarda bu hastalık olduğunu ve sineklerden bulaştığını söylediler. Ayrı bir aşısı da yok. Ateş düşürücü ve vitamin verdik” dedi. Hastalığa yakalanan 4 koyunun bir tanesinin öldüğünü de söyleyen üretici, Veteriner Dairesi’nden gelen kişinin ölen hayvandan kan tahlili aldığını söyledi. Hasta olan diğer 3 koyunun ise şu anda yem yiyemediğini aktaran Baki Akarsu, “Birçok arkadaşımızın ağılında bu hastalık görüldü ve 10 koyunu ölen üretici arkadaşlarımız var. Bu kadar hayvanı kaybetmek büyük bir ekonomik kayıp... Nereden kaynaklanıyor, nasıl bir tedbir alınacak bilmiyoruz. Ancak zamanında bir tedbir alınmazsa büyük yıkım olur” ifadelerini kullandı.
“Hem ağıl içi ve ağılın etrafı temiz olacak”
Yaklaşık 10 yıldır küçükbaş hayvancılık yaptığını söyleyen hayvancı Baki Akarsu, bölgelerine daha önce bu hastalığın gelmediğini söyledi. Hastalığın belirtileri arasında hayvanın yemek yiyememesi ve ağzından köpük gelmesi olduğuna dikkat çeken Akarsu, hastalıkla en büyük mücadelenin temizlikle olabileceğini söyledi. “Hem ağıl içi ve ağılın etrafı temiz olacak” diyen Akarsu, belediyelerin ilaçlama yaptığını ancak sadece belediyelerin ilaçlama yapmasıyla çözülebilecek bir sorun olmadığının altını çizdi. Baki Akarsu, “Tarım Bakanlığı’nın da devreye girmesi lazım. Haftada bir değil, haftada iki ilaçlama yapılsa bu sinekle kolay mücadele edebiliriz. Tabii sadece ilaçlamayla da iş bitmez. Öncelikle etrafı temiz tutmamız gerekiyor. Hastalığa yol açan böceğin çöplerin ve sulak alanların olduğu bölgelere geldiğini biliyoruz. O yüzden bizde çevreyi temiz tutmak zorundayız. Ne yazık ki, bu konuda duyarlı davranmayan insanlarımız var” şeklinde konuştu.
“Her gün büyük bir stres içerisindeyiz”
Küçükbaş hayvan üreticisi Baki Akarsu, konu hakkında sağlıklı bilgi alamadıkları için de hareket edemediklerini söyledi. Akarsu, “Veteriner Dairesi’nin aldığı kan tahlilinin sonucunu dahi bilmiyorum. Hamile hayvanlar var, bu hastalığın boyutu ağılımda ne durumda bilmiyorum. Her gün büyük bir stres içerisindeyiz. ‘Acaba hastalık yayıldı mı, başka hayvanlara da sıçradı mı diye... Tarım Bakanlığı bilgilendirme toplantıları ve eğitim yapmalı. Bilgi alamamamız bir noktada elimizi kolumuzu bağlıyor” ifadelerini kullandı.
Yüksek maliyetler…
“İthal etin gelmesi hayvan satışlarını düşürdü”
YENİDÜZEN’in sorularını yanıtlayan küçükbaş üreticisi Baki Akarsu, yüksek maliyetlere de “Bu maliyetlerle üretim yapılmaz” dedi. “Ucuz et” iddiasıyla ithal et kapısını açan UBP-DP-YDP Hükümeti’ne de seslenen Baki Akarsu, ithal etin adaya gelmesiyle hayvan satışlarında çok büyük bir azalma olduğunu ve hayvanlarını satamadıklarını dile getirdi. “Bu işin gecesi-gündüzü, bayramı seyranı yok” diyen küçükbaş hayvan üreticisi Akarsu, “Her şeyin fiyatı çok yüksek. Buna rağmen hiçbir şey eksik etmiyoruz. Aşıları tam vaktinde yapıyoruz, ilaçların fiyatı da ortada dolap ilaç dolu. Günün sonunda bu hayvanı satamazsak biz niye üretim yapıyoruz? Devlet ‘üretim yapın’ diyor ama üreten üreticiyi desteklemiyor” diye konuştu.