YENİDÜZEN-ÖZEL HABER

Üzüm hasadında bir yıl daha geride kaldı. Mevsim şartlarından dolayı ‘sofralık üzüm’ yetişmediğini söyleyen üreticiler, hem verimin hem de kalitenin yüzde 50 düştüğünden dert yandı. Değişen iklim şartlarıyla birlikte üretimin de bir an önce devlet desteği ile dönüşmesi gerektiğine vurgu yapan üreticiler, aksi halde üretimin sürdürülebilir olmadığına vurgu yaptı.

“Biz bu ekonomik şartlarda üretimimizi dönüştüremeyiz” diyerek devlet desteğine vurgu yapan üreticilerden bazıları ise ‘destek bulup iklim şartlarına göre üretimimizi yapmazsak üzüm tarihe karışacak’ görüşünü paylaştı.  Çamlıbel ve Hisarköy’deki üzüm üreticileri, yerli ürüne daha çok destek verilmesi gerektiğinin altını çizerken, sucuk, zivaniya, palüze gibi ürünlere yöneldiklerini belirtti. Ürünlerini giderleri karşılayacak gerek fiyattan satamadığını anlatan üreticiler, daha ciddi bir devlet politikasına ihtiyaç olduğunu dile getiriyor...

Üzüm üretiminin yapıldığı yerlerden olan Çamlıbel ve Hisarköy’deki üreticiler, tüccarların meyveyi ucuz fiyata aldığını bu nedenle, daha çok sucuk, zivaniya, palüze gibi ürünler yapıp sattıklarını kaydetti.

Aşırı sıcaklar üzümleri yaktı, rekolte düştü!

Özellikle Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarındaki kavurucu sıcaklardan ötürü ağaçların ve dalındaki meyvelerin yandığını, ürünlerin çok azaldığını anlatan üreticiler, Üzüm hasadındaki en kötü yılı yaşadığını da ifade etti.

ÜRETİCİLER NE DEDİ?

Adıgüzel Akdeniz:

“Devlet zararımızı karşılamalı, dönüşmemiz için öncü olmalı”

“Üzümler bu yıl çok kötüydü, verim azdı. Kalite de düşüktü. Hastalık yayıldı. İklimler çok kötü, Mayıs-Haziran’daki sıcaklar çok kötü etkiledi. Üretici perişan, gübre, girdiler her şey, devlet de görüyor ama ne arıyor, ne soruyor... Güneyde de böyleydi ama devlet üreticinin zararını karşıladı. Devlet yeni nesil talvar sistemi için öncü olmalı, her şey çok pahalı, üretici tek başına yapamaz... Bir Milletvekili seçimi için devlet 35 Milyon TL harcadı, bunun yarısını bağcılara bağışlasaydı, üreticiye bağışlasaydı ihya olurduk.”

Can Polat Şemi:  “Sıcaklar verimi ve kaliteyi düşürdü”

“Sıcaklardan dolayı rekolte düştü, Mayıs-Haziran’daki sıcaklar çok etkilemişti. Üzüm, yaprak yanıkları oldu. Ürün kalitesi de düştü. İklim krizine karşı, dünyada olan dikey talvar sistemine geçilmeli, güneşten daha az zarar göreceği sistem kurulmalı. Böylece rekolteyi düşürmeden verimi arttırabiliriz. Bunun için de üreticilere devlet desteği şart. Sucuk, zivaniya, paluze gibi ürünlerde de üretimde azalma var. Üzümlerde şeker oranı çok düştü, bu durum da kaliteyi etkiledi, verimi düşürdü.”

Mehmet Coşkuner:  “Yıllardır üzüm yetiştiriyoruz, bu yaşadığımız en kötü yıldı...”

“Hastalık ve sıcaklardan dolayı verim yüzde 50 düştü. Yıllardır üzüm yetiştiriyoruz, bu yaşadığım en kötü yıldı...  Hastalık ilaçlamayla geçiyor ama ağacın gelişimi duruyor, sıcaklar çok etkili oldu, üzümler yandı. Sulama yapmıyoruz ve bu nedenle çok kötü verim aldık. Ürünün kalitesi de düştü, sofralık üzüm neredeyse yok denecek kadar azdı. Sofra yerine sucuk, zivaniya, paluze gibi ürünlere daha çok yöneldik. Üzüm satışıyla mazot parası bile karşılanmıyor, girdiler çok yüksek. Bu nedenle benzer ürünler yapıyor. Devlet çok cüzi bir miktar destek veriyor ama bu yetersiz. Devlet gerekli desteği yapmazsa üzüm giderek tarihe karışacak... Zaten verigo tarihe karıştı, şimdi sultani, gara üzüm ve beyaz üzümlerde... Destek şart...”

Ali Ekenoğlu: “Verim de kalite de düştü”

“Bu yıl havalar çok kötüydü, özellikle Temmuz ayında çok fazla sıcak yaptı ve üzümler yandı. Hem ürün azaldı, verim düştü, hem de kalan üzümlerin de kalitesi düştü. Devlet desteği var ama çok az. Daha fazla destek lazım yoksa üretici bu işi fazla sürdüremez.”