İskele Belediyesi sorumluluğunda olan İskele Hayvan Barınağı’ndaki hayvanların açlığa mahkum edildiği ve bu nedenle yürüyemez duruma geldiği iddiaları sosyal medyanın gündemine oturdu.

İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu, bu iddiaları reddetti: “Aç olsalar neden yemler kaplarda kalsın. Çok zayıf ve yaralı olan köpekler barınağa yeni alınan, 2- 3 günlük veya 1 hafta 10 günlük köpeklerdir. Bir anda toparlanmaları mümkün değil.”

İskele Hayvan Barınağı’ndaki hayvanların açlıktan ölmek üzere olduklarına ilişkin gündeme getirilen iddialar, birçok hayvan severden tepki topladı.

İskele Belediyesi sorumluluğunda olan barınakta, açlıktan zayıflayan ve yürüyemeyen, ayakta duramayan, susuz bırakılan veya saldırıya uğradığı için yara aldığı iddia edilen köpeklerin fotoğrafları gündem oldu.

Bir diğer iddia ise barınakta bir köşede duran yemlerin hayvanlara verilmediği oldu.

Sadıkoğlu: “Gelsinler el birliği yapalım ve istedikleri refahı sağlayalım”

YENİDÜZEN’e konuşan İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Barınağımız daha önce yine bu şekilde gündeme gelmişti. Barınağımızın hiçbir şekilde hijyen ve temizliğiyle ilgili sorunu yoktur. Bu hayvanların bakım ve yemleri ile ilgili bölgedeki otellerden yemek artıkları alıyoruz. Bu otellerden biriyle, atıkların günlük olması veya dondurucuda bekletilmesi, içinde kürdan veya soğan kabuğu gibi yabancı maddelerin olmamasıyla ilgili anlaşmamız da var.

Dıştan da yem alıyoruz, çok kaliteli mi orası tartışılır, imkânlarımız çerçevesinde yapılıyor.

Sanki de saldırmak için fırsat bekleniyor ve o anlar yansıtılıyor. Açsalar neden yemler kaplarda kalsın.

Çok zayıf olan köpekler, yaralı olan köpekler de barınağa yeni alınan 2,3 günlük veya 1 hafta 10 günlük köpeklerdir. Bir anda toparlanmaları mümkün değil. Veterinerimiz de var, talep üzerine rutin olarak geliyor.

Genelde köylülerin şikâyeti üzerine gidip köylerden sahipsiz köpekleri alıyoruz.

Barınaklar genel olarak zaten çok hoş değildir. Bu duyarlılığı gösteren ve bizi provoke eden kişilerle aslında amacımız ve duyarlılığımız aynıdır. Gelsinler, onlar da katkı koysunlar, istedikleri refah düzeyine birlikte getirelim. Bu hayvanlar açlık içinde, sefalet içinde değil. Oraya kadar girip gizlin görüntü alacaklarına gelip bize de fikir verselerdi, birlikte konuşurduk. Ekonomik anlamda daha fazla güçleri varsa, daha iyi veterinerleri varsa da gelsinler el birliği yapalım ve istedikleri refahı sağlayalım.”