‘ZEHİR ÇIKARIN’
Gıda denetimlerinde ‘limit üstü değerler’ yarı yarıya düşürüldü, yurttaşın tepki büyüdü
Tarım Dairesi tarafından gıda denetimlerinde, zehir kalıntısına dair limit değerler yarı yarıya düşürüldü, buna göre temiz raporu verildi ve ürünler piyasaya sürüldü.
Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri, uygulamanın “Avrupa Birliği uyum yasaları kapsamında” olduğunu savundu.
Didem MENTEŞ
Gıda denetimlerinde, limit üstü değerlerin yarı yarıya düşürülerek, tarımsal ürünlere “temiz” raporu verildiği ve piyasaya bu şekilde sürüldüğü ortaya çıktı.
Tarım Dairesi’nin ocak ayından bugüne yaptığı anlaşılan bu uygulama infial yarattı.
Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri, uygulamanın “Avrupa Birliği uyum yasaları kapsamında” olduğunu savundu.
Devlet Laboratuvarı’nda yapılan gıda analizlerinde, limit üstü kalıntıya rastlanan ürünlerdeki ölçüm, Tarım Dairesi tarafından, yüzde 50 oranda düşürülerek, pestisit kalıntısı bulunan ürünlere ‘temiz’ raporu temin edildi.
9 Ocak 2017 tarihinde Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu tarafından “yüzde 50 ölçüm belirsizliği” olarak alınan bu kararı doğrulayan yetkililer, dün öğleden sonra bu uygulamanın ‘askıya alındığını’ açıkladı.
NELER OLDU?
Devlet Laboratuvarı’nda yapılan gıda analizlerinde, limit üstü kalıntıya rastlanan ürünlerdeki ölçüm, Tarım Dairesi tarafından, yüzde 50 oranda düşürülerek, pestisit kalıntısı bulunan ürünlere ‘temiz’ raporu temin edildi.
9 Ocak 2017 tarihinde Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu tarafından “yüzde 50 ölçüm belirsizliği” olarak alınan bu kararı doğrulayan yetkililer, dün öğleden sonra bu uygulamanın ‘askıya alındığını’ açıkladı.
“Büyük üreticilerden numune alınmadığı” iddiası
Taze sebze ve meyve ürünlerinde hasat öncesi numunelerin genelde küçük üreticilerden alındığını ve özellikle iktidar partilerine yakın büyük üreticilerden düzgün ve sıklıkla numune alınmadığı iddia edildi.
YENİDÜZEN’e konuşan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci ise bu iddiaların asılsız olduğunu dile getirdi.
MÜSTEŞAR: ASKIYA ALDIK
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci, “Bu tartışmalarla tüketici huzursuz olmasın diye ilgili sivil toplum örgütleriyle bir noktaya gelene kadar tolerans aralığını askıya aldık” dedi.
Deveci: “Tolerans aralığını askıya aldık”
Emirali Deveci, uzun süredir Avrupa Birliği’ne uyum konusunda çalışmalar yürütüldüğünü, pestisit kalıntıları limitlerinin de yine bu uyum çalışmaları çerçevesinde AB’deki limitler bazı alınarak yapıldığını dile getirdi. Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu’nun almış olduğu bu kararın yasal olduğunu belirten Deveci, limitlerde bir oynama olmadığını sadece hesaplama yönteminin bu karar doğrultusunda yapmaya başlandığını ifade etti.
Deveci, “uyum çalışmalarını yapabildiğimiz kadar yapıyoruz. Bu tartışmalarla tüketici huzursuz olmasın diye ilgili sivil toplum örgütleriyle bir noktaya gelene kadar tolerans aralığını askıya aldık. AB limitlerinin değerlendirilmesi tabi ki devam ediyor” dedi.
SAĞLIK BAKANI TOPU TARIM BAKANI’NA ATTISağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu yangından önce ve sonra da Devlet Laboratuvarı’nda yapılan gıda analizlerinde normal değerlerin ele alındığını, Tarım Dairesi’nin bu sonuçları değerlendirdiğini belirterek, konunun Tarım Bakanlığı’nın uhdesinde olduğunu söyledi
Sucuoğlu: “Devlet Laboratuvarı’nda verilen değerler normal değerlerdir”
Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu ise AB’ye uyum yasası kapsamında Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu tarafından “yüzde 50 ölçüm belirsizliği” uygulama yönünde bir karar üretildiğini belirterek, Sağlık Bakanlığı ukdesinde bir durum olmadığını söyledi.
Bakan Sucuoğlu, yangından önce ve sonrasında da Devlet Laboratuvarı’nda verilen değerlerin normal değerler olduğunu aktararak, Tarım Dairesi’nin bu sonuçları değerlendirdiğini söyledi.
Halkın tedirginliği nedeniyle bu uygulamanın kaldırılmasını Tarım Bakanlığı yetkililerine tavsiyede bulunduklarını aktaran Sucuoğlu, dün yapılan toplantı neticesinde “yüzde 50 ölçüm belirsizliği” uygulamasının askıya alındığını açıkladı.
Şahali: 'SKANDAL'
Tarım eski Bakanı Erkut Şahali ise Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu tarafından alınan ‘ölçüm belirsizliği’ kararının gizli kapaklı yapılmış olmasına tepki göstererek, “Bu kabul edilir değildir ve her ne kadar belgelerle açıklanmaya çalışılıyorsa da art niyetli bir durumdur ve aslında bir skandaldır” dedi.
Şahali: “Bu bir skandal”
Tarım eski Bakanı Erkut Şahali, “Uluslararası standartlarda kabul edilebilir değerler her neyse bu müzakereye kapalı bir durum olarak kabul edilmelidir” diyerek, belirlenen limit değerlerin hiçbir koşulda aşılmasıyla ilgili bir serbest alan yaratılmaması gerektiğini vurguladı.
Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu tarafından alınan ‘ölçüm belirsizliği’ kararının gizli kapaklı yapılmış olmasına tepki gösteren Şahali, “Bu kabul edilir değildir ve her ne kadar belgelerle açıklanmaya çalışılıyorsa da art niyetli bir durumdur ve aslında bir skandaldır…”dedi.
Tarım Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci:
“Tolerans aralığı askıya alındı”
Uzun süredir Avrupa Birliği’ne uyum konusunda çalışmalar yürütüldüğünü aktaran Tarım Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci, pestisit kalıntılarının limitlerinin de yine bu uyum çalışmalar çerçevesinde AB’deki limitlerin kabul edildiğini aktardı. Bu aşamada AB’nin Gıda Güvenliği ve İnsan Sağlığı Müdürlüğü’nün bir karar alarak, laboratuvarların birbiri arasındaki farkları giderebilmek ve bir yapı oluşturabilmek için böyle bir ölçüm belirsizliği çıkararak, uygulamaya koyduğunu söyleyen Deveci, Türkiye’nin de AB çerçevesinde bu uygulamaya başladığını aktardı. AB’de ve Türkiye’deki bazı laboratuvarların bu uygulamayı yaptıklarına dair dokümanlar olduğunu aktaran Deveci, bu çerçevede Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu’nun böyle bir çalışma yapmaya karar verdiğin ifade etti. Bu kararın yasal olduğunu söyleyen Deveci, Bakanlar Kurulu’nun da bu konuda Avrupa Birliği’nde uygulanan limitlerin uygulanacağına dair zamanında alınmış bir kararı olduğunu anımsattı. Limitlerde bir oynama olmadığının altını çizen Deveci, limitlerin aynı olduğunu, hesaplama yöntemini bu karar doğrultusunda yapmaya başlandığını dile getirdi.
“Tolerans aralığını askıya aldık”
Deveci, şunları söyledi: “Gelinen aşamada insanların daha yüksek bir limit oluşmuş gibi düşünüyor halbu ki limitlerde bir oynama yok. Hesaplama yöntemi AB’nin gösterdiği şekilde yapılmaya başlanmıştı. Orda bir sıkıntı var. Ama toplumun gerilmesine ve endişe etmesine neden yok. AB limitleri o kadar düşük belirlenmiş ki AB ülkeleri böyle bir ölçüm belirsizliğini kullanmayı uygun görmüşler. Ülkemizde bu konu bu şekilde tartışılıyor ve insanlar huzursuz oluyorsa, biz zaten AB ülkesi olmadığımız için bunu yapmak zorunda değiliz. Uyum çalışmalarını yapabildiğimiz kadar yapıyoruz. Bu tartışmalarla tüketici huzursuz olmasın diye ilgili sivil toplum örgütleriyle bir noktaya gelene kadar tolerans aralığını askıya aldık. AB limitlerinin değerlendirilmesi tabi ki devam ediyor. Biz anlatıyoruz ki bu limitler çok düşük limitler, biz de bunlara uymak için çok ciddi çalışma yapıyoruz.”
“İddialar doğru değil”
Deveci, “taze sebze ve meyve ürünlerinde hasat öncesi alınan numunelerin genelde küçük üreticilerden alındığını ve özellikle iktidar partilerine yakın büyük üreticilerden düzgün ve sıklıkla numune alınmadığı” yönündeki iddiaların ise doğru olmadığını söyledi. Üreticilerden alınan ürünlerin riskli ürünler ön plana alınarak yapıldığını belirterek, bir dönem üretilmesi riskli olan bir ürünün daha yoğunlukla numunelerinin çalışıldığını aktardı. Deveci, “Bizim ülkemizdeki üretim kapasitesi nüfus oranına dikkate aldığımız zaman, burada çalışılan numune kadar bir numune başka bir ülkede çalışılmıyor. Çok yüksek bir denetim oranıyla çalışıyoruz. Bu ürünler güvenliği konusunda spekülatif yayınlar yapılıyor. Ama biz istatistiksel sonuçlara baktığımız zaman çok da ciddi bir iyi noktadayız. Temizlik açısından AB’nin ortalamaları üzerinde bir pozisyonumuz var. Bunları insanlara aktaramıyoruz ve kontrol edilmiş sağlıklı ürünleri yerken bile endişe duyuyorlar. Bu da çok doğru bir şey değil. Tabi ki bizim görevimiz insanların sağlığını korumak, gıda üretimini ve denetimini yapmak ki bunu yapmaya çalışıyoruz. Ancak insanlara bu güven bir türlü verilemiyor. Güneyde ve AB’de numune oranlarının temizliği ve numune çalışma oranları bizden çok daha düşük. Ama biz kendi ürünlerimiz insan sağlığı için uygunluk konusunda aşağı çeker bir propaganda içerine giriyoruz. Hem üreticilerimiz ürettiklerini pazarlamada sıkıntı yaşıyor hem de tüketicilerimiz tükettikleri ürünlere güvenmeyerek çok da huzurlu olmuyorlar”
Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu:
“Devlet Laboratuvarı’nda verilen değerler normal değerlerdir”
Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu ise Devlet Laboratuvarı’nda yapılan gıda analizlerinde elde edilen normal sonuçların verildiğini, Tarım Dairesi’nin bu sonuçları değerlendirdiğini söyledi. Yangından sonra Devlet Laboratuvarı’nın 4-5 ayda yangından önceki durumunu yakaladığını belirterek, personel ve alet anlamında hızlı bir düzelme olduğunu, eski kalitenin devam ettiğini ifade etti.
AB’ye uyum yasarlı kapsamında Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu tarafından “yüzde 50 ölçüm belirsizliği” uygulama yönünde bir karar üretildiğini belirten Sucuoğlu, yangından önce ve sonrasında da Devlet Laboratuvarı’nda verilen değerlerin normal değerler olduğunu aktardı.
Sucuoğlu, “Biz açıkçası ciddi bir soru işareti de görmedik. Çalışma sistemimiz iyi. Orada çalışan arkadaşlar da bilgili. Sürekli AB bursu alıp giden ve kendilerini yenileyen arkadaşlardır. Nitekim pestisit bölüm müdürü Barselona’da bu konuyla ilgili eğitime gitti. AB müktesebatı anlamında tüm AB ülkelerinde bu uygulama kullanılıyor dedi. Ama sonuçta biz AB ülkesi değiliz. Mademki halkta da böyle soru işareti doğdu. Bu nedenle bugün hem 6-7 sivil toplum örgütleri hem bakanlığımızdan hem Devlet Laboratuvardan hem de tarım bakanlığından yetkili arkadaşlar toplantı yaptı. Bizim önerimiz, halk madem tedirgin oldu, diğer arkadaşlarda uygun görürse kararın askıya alınması için karar üretilsin dedik ve üretildi”
“Yüzde 50 ölçüm belirsizliği” uygulamasının AB ülkelerinde ve AB uyum yasaları kapsamında Türkiye’de de uygulanmakta olduğunu aktararak, Sağlık Bakanlığı olarak halkın tedirgin olması sebebiyle, Tarım Bakanlığı yetkililerinden bu uygulamanın kaldırılmasını tavsiye ettiklerini söyledi.
Halkın tedirginliği nedeniyle bu uygulamanın kaldırılmasını tavsiye ettiklerini, Tarım Dairesi’nin AB kıstaslarını değil, ülkedeki normal kıstasların uygulanmasını tavsiye ettiklerini aktaran Sucuoğlu, bu tavsiyenin kabul gördüğünü belirtti.
Sağlık Bakanlığı olarak kendilerinin bu konuda analiz sonuçlarını vermek olduğunu, bu konunun Tarım Bakanlığı’nın ukdesinde olduğuna işaret eden Sucuoğlu, Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu tarafından alınan kararın oybirliğiyle askıya alındığını açıkladı.
Eski Tarım Bakanı Erkut Şahali:
“Belgelerle açıklanmaya çalışılıyorsa da bu bir skandaldır”
Tarım eski Bakanı Erkut Şahali, belirlenen limit değerlerin hiçbir koşulda aşılmasıyla ilgili bir serbest alan yaratılmaması gerektiğini vurguladı.
Şahali, YENİDÜZEN’e şu değerlendirmeyi yaptı: “Devlet Laboratuvarı’nda yaşanan yangının halk sağlığı açısından zaten çok ciddi endişeler yaşanmasına yol açtı. Dolayısıyla kabiliyetler bakımından laboratuvarda yüzde 100 kapasiteyi tutturabilmiş olsak dahi analizlerde eski kaliteyi yakalamış olsak dahi hala endişe söz konusudur. Çünkü laboratuvarla ilgili geçici bir durum vardır, geçiş yapılamadı. Dolayısıyla laboratuvarda yapılan analizlerle ilgili hiçbir polemik yaratılmaması gerekir. Bunun da yolu belirlenen analiz değerlerinin mutlak suretle uygulanmasıdır.”
9 Ocak 2017 tarihinde Tarım Dairesi’nin yazdığı bir yazı üzerine Devlet Laboratuvarı’nın kendi değerlerine göre belirlediği limitlerin, % 50 üzerine kabul edeceği bir yaklaşım olduğunu söyleyen Şahali, “Ülkede zaten çok uzun zaman analiz yapılmadan yaşamak zorunda kaldık. Dolayısıyla yapılması gereken analizler eksik veya hiç yapılamazken, bir de yapılan analizlerle ilgili kabul edilebilir değerleri yukarıya taşımak anlaşılır değildir” dedi.
“Halk sağlığı açısından da çok ciddi endişe sebebidir”
Şahli, şunları söyledi:
“Sayın Bakanın bugün ortaya koyduğu değerler, AB’nin uyguladığı bir metot olarak ifade edildi. Bugün Türkiye’nin de bu metodu uyguladığı anlatıldı. Ama laboratuvar kabiliyetleri bakımından biz zaten olmamız gereken noktaya henüz erişmedik. İster yangın nedeniyle deyiniz ister ülkedeki standartların genel olarak düşüklüğü sebebiyle deyiniz. Hal böyleyken zaten bir endişe varken, bir de bunun üzerine böylesi bir yaklaşımın getirilmiş olması ve hiçbir biçimde kamuoyunun haberdar edilmemiş olması, kabul edilebilir değildir. Halk sağlığı açısından da çok ciddi endişe sebebidir. Kabul edilebilir değerleri ikiye katlayan bir pestist kalıntısı bulgusunu, normaldir diye atfetmek ve bununla ilgili uluslararası belgelere dayalı gerekçe ortaya koymak, hoş görülemez, kabul edilemez. Bununla ilgili 9 Ocak 2017 tarihinde Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu tarafından alınan ‘ölçüm belirsizliği’ diye bir metot vardır. Bu metot şu zamandan beri uygulanmaktadır ve bundan sonra uygulanacaktır şeklinde beyan yapmış olsalardı belki de tedirginlik bu noktada olmazdı. Ama bunun gizli kapaklı yapılmış olması ve üstelik adı da ‘ölçüm belirsizliği’dir, yani siz sahip olduğunuz kabiliyetler konusunda yüzde yüz emin değilsiniz ve belli bir tolerans payı yaratıyorsunuz. Bu kabul edilir değildir ve her ne kadar belgelerle açıklanmaya çalışılıyorsa da art niyetli bir durumdur ve aslında bir skandaldır…”
“Numuneler bütünü, kimden alındığı ve ürünler açıklanmalı”
Şahali, “taze sebze ve meyve ürünlerinde hasat öncesi alınan numunelerin genelde küçük üreticilerden alındığını ve özellikle iktidar partilerine yakın büyük üreticilerden düzgün ve sıklıkla numune alınmadığı” yönündeki iddiaların da kendilerine ulaştığını söyledi. Tarım Bakanlığı tarafından limit üstü kalıntı saptanan ürünlerin, yetiştiricileriyle birlikte açıklanıyor olmasını desteklediklerini ve yerinde bir uygulama olduğunu söyleyen Şahali, Tarım Dairesi’ni de bu açından takdir ettiğini ifade etti. Ancak bu yöndeki iddiaların kayda değer iddia olduğunu belirterek, gerek Tarım Bakanlığı’nın gerekse hükümetin buna karşı sessiz kalma şansı olmadığını söyledi. Şahali, “aslında bundan sonra yapılması çok nettir. Aldıkları numunelerin bütününün kimden alındığı ve kimlerin ürünlerde limit üstü kalıntı saptandığını bundan sonra açıklamaları lazım. Bu konuda kamuoyunu rahatlatmalarına ihtiyaç vardır. Yekun üreten büyük çaplı üretim yapan üretim alanlarından, numune almazsanız ve küçük üreticilerden ve partizanca bir yaklaşımla aldığınıza dair bir inanç hakim olursa, bu da kamu vicdanını rahatsız eder. Yapılan işin halk sağlığını korumak bakımından olması gereken iş olduğuna inanılan inancı azaltır. Bize de bu konuda gelen şikayetler vardır, bizler de bu konun üzerine eğileceğiz”