Zehir var mı zehir?
Denetime ihtiyaç var.
Çok daha fazla denetime!
İnşaatlarda, gıdada, muhacerette, işyerlerinde, trafikte, tarlada, fırında, her yerde!
* * *
Oysa “denetmen” sayısını artırmıyoruz.
Hani kapanan kurumlar olmuştu, iflas edenler, insanlar işsiz kalmıştı...
Ve buralardan personel kaydırılmıştı, kamu kurumlarına...
Pek çoğu oturuyor (!)
Özel sohbetlerde kendileri söylüyorlar.
Ortaya konuşulunca: “Püüüüü iş çok!”
* * *
Niye “denetçi” bu kadar az, bilmiyorum.
Korkuyoruz sanırım.
Çok denetim, çok yaptırımdır.
Çok yaptırım da çok yaygara!
* * *
Peki daha çok denetim olursa...
Siyasiler yine araya girmeyecek mi, “şimdilik ses etmeyelim, ürkütmeyelim...”
“Kıbrıs'a geliş amacını doğru olarak ve tatminkar bir şekilde belirtmesi” diyor Muhaceret Tüzüğü, soran kim!
“İnşaat izni”nin bina tamamlandıktan sonra alındığı herhalde birkaç geri kalmış kabile var dünyada, bir de biz!
Peki, kaldırımların araçlar için yapıldığını bilir miydiniz?
Meclis’e gittim geçen hafta ve fark ettim, odalardan püfür püfür duman yükseliyor.
Sigara yasağı da oradan çıkmış meğer!
* * *
Eski Başbakan, Meclis’te topladığı vekilleri bir başka “zehirliyor.”
Diyor ki, “Herkes kendi atadığı bürokratları çağıracak, konuşacak, uyaracak. Bu hükümete her yerde engel olacağız...”
Başınız göğe mi erecek o zaman?
Ülke yine sizin ülkeniz, bizim ülkemiz...
Öyle ya, “varsa yoksa partimiz” mantığı!
Bu anlayışı sağda ya da solda “meşrulaştıran” insan çok, ne acı...
Ve böylece topluma hizmet yerine, partilerine hizmete dönüyor iş!
* * *
Denetime ihtiyaç var ve yaptırıma...
Tek kişi var mı duyduğunuz, “işine geç kalıyor” diye yargılanan!
Demek ki tıkır tıkır işliyor sistem (!)
Meclis panjurundan süzülen “zehir” gibi!
Orası da eski bir sigara fabrikası zaten!
Bir de enteresan lafı var Kıbrıslıların...
“Zehir çıkar” diyen!