Didem MENTEŞ

Gıda denetimlerinde, limit üstü değerlerin yarı yarıya düşürülerek, tarımsal ürünlere ‘temiz’ raporu verilmesi ve piyasaya sürülmesine yurttaş sert tepki gösterdi, “Halkın sağlıyla oynamak kimsenin hakkı değildir” dedi.

Devlet Laboratuvarı’nda yapılan gıda analizlerinde, limit üstü kalıntıya rastlanan ürünlerdeki değerler, Ocak ayında Tarım Dairesi tarafından,  yüzde 50’ye düşürülerek uygulamaya konması vatandaşı isyan ettirdi. “Neye güvenerek alışveriş yapacağız” diye soran yurttaş, söz konusu uygulamanın 6 ay boyunca sürmesini eleştirdi.

YENİDÜZEN, marketlerde sebze meyve alışverişi yapan yurttaşların nabzını tuttu…

“Halkın sağlıyla oynamak bu kadar basit mi?

9 Ocak 2017’de Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu tarafından “yüzde 50 ölçüm belirsizliği” olarak alınan bu kararın, 6 ay boyunca uygulamada olmasına tepki gösteren yurttaş, “ancak kamuoyu oluşması sonucunda bu uygulama askıya alındı yoksa devam edecekti” eleştirisinde bulundu.

Piyasadaki ürünlerin ne kadar sağlıklı olduğunu bilmediklerini, bu tür uygulamalarla daha da endişe duyduklarını belirten vatandaşlar, “Halkın sağlıyla oynamak bu kadar basit mi” diye sordu.

“Adeta zehir yiyoruz”

Denetimlerin ne kadar güvenilir olduğunun sorgulanması gerektiğini kaydeden yurttaş, “adeta zehir yiyoruz” yorumunda bulundu. Reyondan sebze meyve alırken dikkatli olmaya çalıştıklarını ancak ne kadar sağlıklı ürünler olup olmadığını bilmediklerini söyleyen vatandaşlar, Hükümet edenlerin daha titiz olması gerektiğine işaret etti.

Özellikle yurt dışından gelen bir vatandaş, yediği bir karpuz yüzünden alerji olduğunu savunarak, “Ben İngiltere’de karpuz yerim bir şey olmuyor ama burada yediğim karpuz nedeniyle kollarım alerji oldu. Bundan daha iyi örnek olabilir mi” dedi.

Yurttaş ne dedi?  Yurttaş ne dedi?

Havva Yılmaz:
“Bizim elimizde olan bir şey yok. Günlük hayatımızı sürdürmek için mecburen bu ürünleri satın almak durumdayız. Gerek marketlerden gerekse pazardan alıyoruz. Devlet kontrol etmesi lazım, onların elinde olan bir şeydir, bizler ne yapabiliriz. Elimizden bir şey gelmez. Neye güveneceğiz? İnşallah bundan sonra daha çok dikkat ederler de insanlar daha rahat alışveriş yapar”

Osman Silahşör:
“Bunun üzerine ne söyleyeyim ki… Bunlar doğruysa çok kötü bir şeydir. Halkın sağlığıyla oynamak kimsenin hakkı değildir. Bu işe son verilmesi gerekir. Halkın sağlığı için en doğrusu yapılması gerekir.”

Derviş Alkapon:
“Vatandaşı önce yetkili olan merciler, yöneticiler, denetleyiciler düşünmesi gerekir. Biz bir ürünün üzerinde ne var onu bilmiyoruz. Zirai ilaçlar kullanılırken nasıl ve ne kadar kullanılacaklar, bir ürünün ne kadar sürede yetiştiğini onlar daha iyi bilir. Bu ürünler bu kadar tez zamanda nasıl yetişip, piyasaya sürülür? Bunları yapması gereken yetkililerdir. Yetkililer bunu yapmadığı için, üreticiler daha erken büyüme olsun diye ilacı daha fazla koyar. Vatandaş da bilmediği için bu ürünleri alır. Bu işi yöneticiler ve bu işten nemalananlar yapar”

Nafiya Yaşamsal:
“Hayatımızı idame ettirmek için sebze meyvemizi alırız. Ancak ne derece sağlıklıdır bilmiyoruz. Tek dikkat ettiğimiz sebze ve meyveleri mevsiminde satın almaktır. Bir de çok parlayan bir ürünü almamaya dikkat ederim. Örneğin marulu alırken delikli falan olması iyidir derler ama ne kadar doğrudur bilemiyorum” 

Yavuz Zeybek:
“Adeta insanların sağlığıyla oynarlar. Aslında daha önce de denetim yoktu. Denetim pestist kalıntısı çıkan 2-3 ürünü imha ettik ya da geri çevirdik diye açıklarlar. Geri çevirme nedir? Onları da satarlar. Bunları kim görür…”

Eyüp Soykan:
“Devlet bu tür ürünleri satmamalıdır. Ben Pazar günü terminale gittik, pazardan salatalık aldım. Eve gidip ayıkladığımız zaman böyle bir şey olamaz. Adeta zehir yedik… Hatta cacık yapacaktık içi vıcık gibiydi. Eşşek yüküyle para veririz, sümük gibi salata yeriz. Ülke hapı yuttu… Denetimler bu kadar basit olmamalı. Halkın sağlıyla oynamak bu kadar basit mi? Mesela markete gittiğiniz zaman fiyatlarda da bir tutarsızlık var. Bunların da denetlenmesi gerekiyor. 

FOTOĞRAFLAR: Kerime CAN