1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Zenginler savaşı çıkarıyor,  yoksullar birbirini öldürüyor!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Zenginler savaşı çıkarıyor,  yoksullar birbirini öldürüyor!

A+A-

The War With Grandpa…
Filmin orijinal adı bu…
Ama Türkçeye “İyi olan kazansın” diye çevirmişler…

-*-*-

Filmin internetteki tanıtımında da yer alan özeti şöyle:
“… İyi Olan Kazansın, dede ile torunu arasında geçen savaşı konu ediyor. Ed, eşinin ölümü sonrasında her şeyden elini eteğini çeken bir adamdır. Annesinin ölümünün ardından kendisini toparlayamayan babasının yalnız yaşamasını istemeyen kızı, Ed’i yanlarına taşınmaya ikna eder.”

-*-*-

“… Fakat onun gelişi evde bir takım değişlikler yapılmasına ve dengelerin değişmesine neden olur. Peter de bu değişikliklerden fazlasıyla nasibini alır. Her ne kadar dedesinin gelişine çok sevinse de odasını ona verip kendisinin tavan arasına taşınması ilişkilerinin değişmesine neden olur.”

“… Peter ne olursa olsun odasını geri almaya kararlıdır. Odasının geri almak için arkadaşlarının yardımı ile bir dizi plan yapan Peter, dedesine karşı adeta bir savaş başlatır. Ancak Peter dedesini tam olarak tanıyamamıştır.”

-*-*-

“… Tüm saldırılara karşı direnen Ed’in de pes etmeye hiç niyeti yoktur. Artık iki cepheli olan bu savaşın galibi kim olacaktır? Yönetmen koltuğunda Tim Hill’in oturduğu filmin oyuncu kadrosunda Robert De Niro, Christopher Walken, Uma Thurman, Oakes Fegley, Rob Riggle, Cheech Marin gibi isimleryer alıyor…”

-*-*-

Filmin sonunda dede ile torun arasındaki sorun çözülür…
Ama kavgayla ve savaşarak değil; uzlaşıyla…
Evet, bakarlar görüler ki kırarak, dökerek bu iş olmayacak, uzlaşırlar ve birbirlerini de zaten çok seviyorlardı; daha çok sevmeye başlarlar…

-*-*-

Hamas ve İsrail, tabii ki dede ile torun değil…
Ama Hamas saldırdı!
İsrail karşılık vermeye başladı…
Öyle dendi bize!
Tıpkı filmdeki gibi!
Biri savaşı başlattı, öteki devam etti…
Ve her geçen gün bir birlerine belki orantılı belki orantısız “acı vererek” savaşı sürdürdüler…

-*-*-

Bu savaşın kazananı sadece silah tüccarları olacak!
Ve bu yapıyla devam etmesi mümkün değil!

-*-*-

Haaa bir şey daha söyleyeyim; bu savaşta özellikle İsrail’den hiçbir zengin ve zengin çocuğu ile hiçbir yönetici ve yönetici çocuğu ölmeyecek hatta onlar cepheye de gitmeyecek!

-*-*-

Hamas’ın yöneticileri insansız hava araçları ile uzaydan vuruluyor ama eminim, onların da çocukları cephede değildir!
Zengin Filistinliler de zaten çoktan Dubai’deki, Katar’daki evlerindedir!

-*-*-

Hamas, geçtiğimiz gün bir video yayınladı!
Veya şöyle söyleyeyim; İsrail kaynakları, Hamas’ın video yayınladığını duyurdu.
Bu videoda, bir İsrailli kadın rehine konuşuyor ve iki erkek rehinenin infaz edildiğini söylüyor…

-*-*-

İsrail’in açık ve de seçik bir şekilde kışkırtılması!
Şimdi Gazze’ye veya bölgedeki binlerce masumun başına daha çok bomba yağdırılacak!
“Sen beni vurdun, ben de seni vuracağım!”…
Uzlaşı mı?
Yok!

-*-*-

Haaaa Husiler de Hamas’a destek vereceğiz diyerek Kızıldeniz’den geçmeye çalışan gemilere saldırmaya; İngiltere ile Amerika ve destekçileri de onların başına bomba olup yağmaya devam edecek!
Uzlaşı yine yok!

-*-*-

Silah tüccarları mı?
Zenginliklerine zenginlik katılacak!

-*-*-

Bu satırları yazarken, Kıbrıslı Türk avukatla ilgili İtalyan mahkemesinin nasıl bir karar verdiği henüz belli olmamıştı…
Ama karar ne olursa olsun; dün bu konuda bir yorumu manşetine taşıyan ve “misilleme yapalım” diyen yerel ve faşist bir gazetemizin, Hamas ve Netanyahu’dan hiç farkı yoktur!

-*-*-

Kıbrıs’ta gerginlik isteyen, gerginlikten, çözümsüzlükten nemalanan küçük, hatta çok küçük bir azınlık var!
Ama EOKA ve TMT de çok küçük azınlıklardı…
Diyelim ki 300’er kişiydiler!
Yarım milyonluk ülkenin içine ettiler!

-*-*-

Ve size bir şey söyleyeyim mi?
Kıbrıs’ta, “toplumlararası çatışmalar sırasında” şehit olan TMT’ci, hayatını yitiren EOKA’cı ya da EOKA B’ci oranı; TMT’ci veya EOKA’cı ya da EOKA B’ci olmayanlara göre çok çok azdır hatta sıfırdır!

-*-*-

Ve size bir şey daha söyleyeyim mi; şehit olan TMT’ci, yaşamını yitiren EOKA B’ci, EOKA’cı “evladı” sayısı taş çatlasa 10’u geçmez!

-*-*-

Savaşı çıkaran onlar, ölen yoksul, masum insanlar!
Hep, her zaman böyle!
Tıpkı, “bir numaralı milliyetçi olup, askerliği bedelli yapanlar gibi”… 

-*-*-

Çözüm mü?
Barış yanlıları, uzlaşı yanlıları çoğalmalı ve seslerini gürleştirmeli…
Her yerde!


Siyaset dedikodusu!

KIBRIS Gazetesi’nde geçtiğimiz gün bir haber – yorum yayınlandı…
İmzasız!
Bir haber veya yorum “imzasız” yayınlandığı zaman, sadece o gazetenin patronunun sorumluluğundadır…

-*-*-

Önemli siyasi bir haber – yorum “imzasız” bir şekilde yayınlanıyorsa, bu demektir ki, o gazetenin patronu veya patronlarının bir hedefi vardır ve o hedefe ok fırlatılmaktadır!

-*-*-

Neydi bu haber – yorum?
Bu haber yorumun başlığı şöyleydi: Demokrat Parti eriyor… DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu hakkındaki şikayetler bardağı taşıracak gibi görünüyor…

-*-*-

Bu haberde özetle deniyor ki, “… UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinde DP sancısı yaşanıyor.” “… Başbakan Yardımcısı Turizm, Gençlik, Kültür ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’nun hem hükümetteki hem de parti içerisindeki konumu sorgulanmaya başlandı.” “… Turizm çevreleri şikayetçi…” “… Ortaya çıkan iddialar ve yatırımcıların korkutulması, sektör içerisinde sıkıntı yaratırken, ‘Artık Fikri Ataoğlu ile yola devam edilmemeli’ düşüncesi öne çıkmaya başladı.”

-*-*-

Gelelim verilmek istenen mesaja: 
Türkiye’de yaşam süren ama işleri güçleri arasında “KKTC’yi de yönetelim” kısmı bulunan bir grup “elit” karakter, “Fikri Ataoğlu kardeşimin ipini çekmiştir…”

-*-*-

“Efendim, Ataoğlu, derhal TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüşmek istedi… Ankara’ya gitti, gidiyor, gidecek…” 
Geçiniz!

-*-*-

Lütfen, Faiz Sucuoğlu olayını hatırlayınız!
Partisinin arka arkaya iki kurultayında inanılmaz farkla şampiyon olan Sucuoğlu, Lefkoşa’da otomobille iki tur dolaştırıldıktan sonra “miyav miyav” etmedi mi?

-*-*-

Fikri Ataoğlu mu?
Hiç kavgaya – patırtıya – gürültüye gerek yok!
“Ben adayım, hatta tek başkan adayıyım, kurultaya gidilecekse gidilecektir” dese ve gitse; seçilse bile; bir arkadaşın dediği gibi, “… düğmeye basılmıştır!”…

-*-*-

Doğru mu bu yaşananlar?
Elbette değildir ama bunları yazanlara hain denildiğinde ve Faiz bey devrildiğinde ses çıkarmayanlar; kısacası o Sarı Öküz giderken, umurları olmayıp, keyiflerine bakanlar… 
Bilmem daha fazla yazmama gerek var mı?

-*-*-

Ne mi olacak?
DP Genel Başkanlığı’na başkası getirilecek… 
Koalisyon olduğu şekliyle devam ederse, Ataoğlu yerine başka bir DP’li bakan yapılacak…
Haaa dedikodular da var; örneğin bağımsız iki vekil ve dahalarının desteği ile YDP’siz, DP’siz yeni bir Ünal Üstel hükümeti! Akabinde hem UBP kurultayı hem erken seçim…”


gd9qyn0xaaerq-2.jpeg

Türkiye’de yerel seçim heyecanı… Komünist başkan Fatih Mehmet Maçoğlu resmen İstanbul Kadıköy’den aday… Ovacık’ta ve akabinde Tunceli’de efsaneleşmiş bir hizmetin imzası… Keşke oy verebilseydim…

Bu yazı toplam 1881 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar