Zeytin Ağacı
Netflix’de bir dizi var; Zeytin Ağacı.
Dizide insanın fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklarına yardımcı olabilecek bilimin de karşı duracağı bazı ruhsal yolculuklar yapılıyor. Bu yolculuklarla soyun kökenlerine gidiliyor ve o güne yansıyan rahatsızlıklara köklerdeki bazı yaşanmışlıklardan çıkarımlar yapılıyor… Kişi, ruhsal ve hatta fiziksel anlamda rahatlamalar yaşıyor. Her ne kadar biraz saçma gibi görünse de anlatılmak istenen ‘kökler’ durumu, şimdiki rahatsızlıkların aslında eskilerden kaynaklanan bazı durumlardan kaynaklı olabileceğini anlatıyor.
Bunun somut uygulaması da hastalanan bir zeytin ağacının köklerine yapılan iyileştirmeyle anlatılıyor.
Tabii ki dizi, bunun üzerine kurgulanan bazı aşk ve aile hikâyeleriyle çeşitlendiriliyor.
Türk yapımları arasında izlenebilecek bir dizi olarak saymak gerekir.
Peki ben bunu burada neden anlattım?
Dizinin reklamını yapıp izlenme oranını artırmak için değil tabii ki…
Bu anlatılanlar bana Temmuz ayı için evlere, işyerlerine dağıtılan elektrik faturalarını hatırlattı.
İnsanlar şoklarını yaşadı. Bir anda son ayda verilen hayat pahalılığı artışlarını ve asgari ücretin artışını hiçe yaklaştıran bu elektrik faturası giderleri evde oturanı da, yaşlı, emekli maaşıyla geçinmeye çalışanı da, esnafı da, sanayiciyi de perişan etti.
Geçen ay konutlarda ilk 250 kWs’i 0.98 TL olan elektrik enerjisi son faturada 1.61’e çıkarken ve sonraki dilimler de önemli oranlarda artarken KIB-TEK YK Başkanı’nın “Yapılan zammı açıklamıştık, herkes kaç kWs elektrik tüketti ona baksın” şeklindeki mahalle kabadayısı edasındaki açıklaması sorumluluğunun farkında olmadığının da ispatı gibiydi.
Yani yeniden zeytin ağacı hikâyesine gelirsek öncelerden, eskilerden yapılan bazı hatalar, bazı iş bilmezlikler ve de zaman zaman burnumuza gelen pis kokular nedeniyle zamlarla KIB-TEK’i kurtarmaya (niyet bu ise tabii ki) çalışmak mümkün görülmüyor.
Önceki dönemlere dönüp icraatlara, hatalara bakmak ve bu hatalardan nasıl çıkılabileceği üzerinde kafa yorulursa belki bundan sonrası için gerekli çalışmalar yapılabilir.
Elektriğe yapılan zammı, güneyle kıyaslayıp “bakın işte orada bizden daha pahalı kullanıyorlar” diyerek zamları haklı çıkarmaya çalışmak da sorunu çözmekten çok uzak bir davranış diye düşünüyorum çünkü elektriğin daha pahalı olduğu yerlerdeki alım güçlerini de düşünmemiz gerekiyor.
***
Elektrikte olduğu gibi devletin birçok uygulamasında da, örneğin KTHY, Sanayi Holding gibi kurumların batışında da zeytin ağacı uygulamasını yapmak, yani köklere, geçmişe inip yaraları, hataları bulmaya çalışmanın faydası olacaktır. Gerçi buralarda neler yaşandığı, nasıl batırıldığı bilinmez olmasa da ince ince işlemekte yarar var.
Bunu geçmişte kalmak için değil, geleceği daha iyi kurabilmek için gerekli bir çalışma olarak görmek gerek.
Geçmişte hatalar, yaralar olabileceği gibi, bugün ve yarın için kullanılabilecek yararlı bilgiler de elde edilebilir.
Kazalım o zeytinin kökünü ve bakalım; Yara nerede var, o yarayı bulduğumuzda dökelim ilacı (artık nasıl bir ilaç işe yarayacaksa) ve iyileşelim.
***
Benim de o diziden çıkardığım bu; İnsana iyi gelebiliyorsa belki de memlekete de iyi gelir.