Fehime ALASAYA

‘Arman Woodcraft Cyprus’ adı altında, zeytin ağacından mobilya dekorasyon işleri ile ev ve mutfak ürünleri yapan Mehmet Küçük, bu sayede hem kültürümüzün bazı parçalarına hayat veriyor hem de emekliliğe hazırlanıyor.

Zeytin ağacından elde ettiği odunlarla şaraplık, dekoratif eşyalar, masa, zigon, zivaniya tepsisi, telefon hoparlörü, çerezlik, salata veya çorba kasesi, havan, tespih, şarap tepsisi gibi daha pek çok ürüne hayat veriyor.

Kardeşinin de boş zamanlarından faydalanan Küçük, yardımcısıyla bu işlerin üstesinden geliyor. 

Ülkedeki festivallere katılmayı çok sevdiğini dile getiren Küçük, bu işin en çok da ‘sosyalleşme’ yönünü seviyor…

Çok aktif ve hareketli bir kişilik olduğunu belirten Mehmet Küçük, yıllardır yaptığı demircilik mesleğinden emekliye ayrılacağı günler yaklaştıkça boş kalmamak adına ahşap oymacılığı kendine hobi ediniyor.

Dülgerliğin babadan kalma bir meslek olduğunu anımsatan Küçük, buna aslında çok uzak olmadığını belirtiyor.

Sadece yasal yollardan budanan veya tamamen kuruyan zeytin ağacı odunlarıyla çalıştığını anlatan Küçük,  bunu ürünlerin üzerindeki küçük not ile de mutlak belirtiyor.

Son yıllarda ahşap oymacılığa fazlasıyla merak saldığını ifade eden Küçük’ün, ‘Arman Woodcraft Cyprus’ adını verdiği atölyesini ziyaret ettik…

“Dört yıldır boş oturma duygusunu yaşamadım”

"Yıllarca kaynakçılık yaparak hayatımı kazandım, esasen demirciyim. Yaklaşık dört yıl önce dülgerliğe başladım. Zaten bu da baba mesleğidir. Bunu hobi olarak yapıyoruz, bu emekliliğe hazırlıktır. Bir uğraştır, sırf emekli olduğumda oturmayım diye… Çok hareketli biriyim. Boşta oturduğum zamanlarda hayatımdan beziyorum, boş oturmayı sevmiyorum. Dört yıldır boş oturmadım, o duyguyu yaşamadım. Gece bile sıkıldığımda torna makinesi başındayım.”

“Asla yaş ağaç kesmiyorum, kesenlerle de çalışmıyorum”

“Zeytin ağacıyla çalışıyorum. Zeytin odunu her yerden buluyorum, bazen arkadaş hatırına alıyorum, bazen de küçük bir parçaya iki bin TL veriyorum. Yasal budanan odunlardan ürün çıkarıyorum, asla yaş ağaç kesmiyorum, kesenlerle de çalışmıyorum. Şimdi budama zamanı gelecek, ham maddem çoğalacak. Birkaç oduncu ile çalışıyorum, bütün olarak alıyorum ve burada işliyorum. Çeşitli süreçlerden geçiyor ve satışa hazır hale getiriliyor.”

“Yerli ürünlerimiz tanıtılıyor”

“Cumhurbaşkanlığı ile çalışıyorum, benden hediye verilmek üzere dekoratif ürün alıyorlar ve plaket yerine bu dekorlardan veriyorlar. Bazı siyasiler bunu tercih ediyor. Hem yerli üretim destekleniyor hem de bu vesile ile yerli ürünlerimiz tanıtılıyor.”

“Hem dekor hem de işlevsel”

“Şaraplık, dekor, zivaniya tepsisi, telefon hoparlörü, çerez, salata çorba kasesi, havan, tespih, şarap tepsisi gibi pek çok ürün yapıyoruz... Bunlar hem dekor hem de işlevsel olarak kullanılabilir. Ürünlerimizi günü birlik sadece eko günlerinde veya festivallerde satıyoruz. Talep çok iyidir diyemeyiz ama bence bu halkın alım gücünün düşmesinden kaynaklanıyor. Yerlilerden talep oluyor fakat dediğim gibi alım gücü zayıf. Yabancılar ise çok beğeniyor ama ağır olduğu için götüremiyor, bu yüzden beğense de alamıyor.

Bu işin en güzel yanı insanı rahatlatmasıdır. Kafamız dağılıyor, bir şeyler üretiyoruz. Panayırlarda da değişik insanlar tanıyoruz, hiç görmediğimiz arkadaşlarımızı görüyoruz, panayırların da en güzel yanları bunlar... Özel siparişler de alıyoruz, yemek masası gibi. Örneğin festivaller bitiyor, beş ay hiçbir iş olmayacak. Az çok hediyelik, bizi internetten bulanlar geliyor.”

“Fabrikalaşırsak bunun hiçbir anlamı kalmaz”

“Yanımda bana yardım eden çalışanım var, bu sektör ana geçim kaynağı olmaz, çok zor, fabrikasyona dönmek gerek. El emeğidir, fabrikalaşırsak bunun hiçbir anlamı kalmaz. Belki alım gücü daha yüksek olsa, talep artsa o zaman geçim kaynağı olabilir.”

Fiyatlarda emek ve ham madde kullanımı etkisi…

“Ürün ortaya çıkarırken hem ham maddenin ne kadar kullanılacağı, hem emeği, her şeyi hesaplanarak maliyeti çıkarılır. Bu yüzden bazı ürünlerden kaçındığımız zamanlar da oluyor çünkü insanlar pahalı ürünleri alamıyor. Yine alım gücü öne çıkıyor.

“Mutfaktaki kullanımlara dikkat”

“Özellikle mutfakta gıdalarımıza temas eden ürünler, örneğin kaşık, kevgir, bunlar cilasız olmalıdır. Onun dışında diğer ürünlerde bal mumu ile parlatıyoruz.”

“Sürekli yenilik arayışı içindeyiz”

“Lazer aletleri, epoksi, makineler, Çin veya İngiltere'den aletler makineler getiriyoruz, sürekli eksiklerimizi gideriyoruz, yenileniyoruz. Adamız küçük, her yıl aynı panayıra aynı ürünlerle gidemezsiniz, farklı ürünler çıkarmanız gerek. Sürekli yenilik arayışı içindeyiz, bunu yaparken de yerel özelliklerden sapmamaya çalışıyoruz. Gerek şekil olarak, gerek yazılarla.”