1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Zeytinde umutlu bekleyiş
Zeytinde umutlu bekleyiş

Zeytinde umutlu bekleyiş

Geçen yıla oranla, bu yılki verimden umutlu olan zeytin üreticisi 'bu yıl geçen yıla oranla daha iyi' diye konuşuyor

A+A-

Fehime ALASYA

Yaz kış, sofralardan eksilmeyen zeytin ve zeytinyağı, bereketli bir yıl geçireceğinin sinyallerini veriyor.

Ağaç üzerindeki verimin geçen yıla oranla çok daha iyi durumda olduğunu ifade eden üreticiler, verimin kalitesinin artması için ise yağmur beklediğini belirtiyor.

Ya emeklilikte yapılan bir hobi, bir uğraş, ya da memuriyetten arda kalan zamanlardaki ek gelir olan ‘zeytin üretimi’ en çok sağlıklı gıda için yıllardır tarlada hayatta kalma mücadelesi veriyor.   

İlgili kaymakamlıklar tarafından zeytin hasat tarihleri gün be gün açıklanırken, üreticiler, 15 güne kadar çakıstes toplamaya başlanabileceğini belirtiyor. 

Zeytin tarlası sahipleri ise bu yıl güzel verim alınacağı konusunda hemfikir…

Geçen yıl litresi 25 TL’ye karda çıkan zeytinyağının bu yıl 8 TL’nin altına düşebileceğini anlatan bazı üreticiler, verimin iyi olduğu yıllarda da kötü olduğu yıllarda da yüzlerin gülmediğinden dert yandı.

Sektörün önünün açılması gerektiğine değinen üreticiler, ürün ihracı yapılamadığından yakındı.

Zeytin üretimine sahip çıkılması gerektiğini dile getiren üreticiler, “Birilerinin bu mahsule sahip çıkması gerek. Alıp değerlendirmeliler. Ürünlerimiz fazla olduğu dönemde alıp başka yollar açılmalı. Az oldu mu aç kalırız, çok oldu mu boğulup dökeriz…” diyerek, hiçbir şekilde zeytin üreticisinin yüzünün gülmediğini ifade etti.  

 

‘Akdeniz’in altını’ olarak bilinen zeytin, bereketli bir yıla girmenin buruk sevincini yaşıyor. Bu yıl güzel verim alınacağı konusunda hemfikir olan zeytin üreticileri, “Az oldu mu aç kalırız, çok oldu mu boğulup dökeriz…” diyerek, hiçbir şekilde zeytin üreticisinin yüzünün gülmediğinden yakınıyor.

Amaç ‘sağlıklı besin’

“İlaç atıp 500 okka verim almak yerine 50 oka almayı ve gönül rahatlığıyla yemeyi, çocuklarıma yedirmeyi tercih ediyorum” diyen zeytin üreticileri, kar amacı gütmeden, sadece sağlıklı beslenmek amacıyla üretimden kopamadıklarını anlattı.

Yan gelir veya hobi

Günümüzde zeytin üretiminin yan gelir olarak veya hobi amaçlı yapıldığına dikkat çeken bazı üreticiler, bu uğraşla geçim sağlanamayacağının altını çizdi. “Biz geçinmek için değil, gönül rahatlığıyla, ilaçsızdır diye tüketebilmek için, ilaç atmadan, ticari kaygı gütmeden bu işle uğraşıyoruz” diyen üreticiler, sektörün devlet tarafından desteklenmesi halinde önemli bir geçim kaynağı olabileceğini işaret etti. 

Meşakkatli bir uğraş…

“Zeytinyağını çıkarıp eve gelince, gabiranın üzerine sürüp yeriz, bütün sene de mis gibi taze kullanırız, yorgunluğumuz geçer...” diyen üreticiler, zeytin toplama ve zeytinyağı çıkarmanın ne kadar meşakkatli bir uğraş olduğunu anlattı.

Meraklı; “İlaçlama başkadır, zehirleme başkadır”

Köyde ilaçlama veya bakım gibi konularda eğitimler düzenlendiğini kaydeden Kalavaç Köy Muhtarı Ömer Meraklı, bu tarz eğitim ve seminerlerin çok etkili olduğunu etti.

İlaç kullanımı ile zehir kullanımının farklı iki olay olduğunun önemle altını çizen Meraklı, “Önemle belirtmek isterim ki ilaçlama başkadır, zehirleme başkadır. Bilimsel olarak ilaçlandığında hiçbir zararı yoktur. Bu yüzden tüm bu konularda çok dikkatliyiz” diyerek bilinçli ilaç kullanımının önemine değiniyor.

Kalavaç köyü sakinlerinin zeytin ağaçlarına çok ilgi duyduğu ve bakım yaptığını anlatan Meraklı, tüm bunların şahsi çabalarla yapıldığına dikkat çekerek, üretim için teşvik ve destek olması gerektiğine değindi.

Meraklı, köyde her ailenin takriben 100 kök zeytin ağacı bulunduğunu belirterek, yapılan çeşitli projelerle bölgedeki yaşlı zeytin ağaçlarını numaralandırdıklarını anlattı.

zeytin-(1).jpg
Ağaçların köküne yapılan bentler, yağmur suyunun birikmesine ve ağaçların daha fazla su içmesine olanak sağlıyor.  

zeytin-(2).jpg
Köyde yürütülen proje ile yaşlı zeytin ağaçları tespit edilerek numaralandırıldı

 

Üretici ne dedi? Üretici ne dedi? Üretici ne dedi?

 

 

Yusuf Özsoylular:
“Maalesef, her şekilde yüzler gülmüyor…”

Çukurova Organik Zeytin Üreticisi olarak, geçen yıla oranla bu yıl daha verimlidir diyebilirim.

Yerli zeytin için hasat zamanına daha var. Çakıstes 15-20 gün sonra başlayacak, yağlanmasını bekliyoruz. Gerçi benim ağaçlarım sulu ağaçlardır o yüzden bunu bekliyorum da diyemem ama genel olarak zeytinlerin yağlanması için son yağmurlar bekleniyor diyebilirim.

Rekolte bu yıl genel olarak yüksek. Geçen yıla nazara oldukça yüksek, eğer bir zarar gelmezse çok iyi bir verim alacağız.

Geçen yıl 1 lt. Zeytinyağı 20 TL idi, bu yıl 8 TL’nin altına da düşecek diye tahmin ediyorum.

Kurumaya terk edilen 350 ye yakın zeytin ağacım var, dededen kalan ağaçlarımın yanında organik tarım yaptığım bahçemdeki 70 civarı genç ağaçlarım var.

Birilerinin bu mahsule sahip çıkması gerek. Alıp değerlendirmeliler. Ürünlerimiz fazla olduğu dönemde alıp başka yollar açılmalı. Bir dönem ihraç edilmeye çalışıldı, tankeri, bir hafta limanda beklettiler, eksik evrak var gerekçesi ile oyalandılar. Bu sefer de zeytinyağındaki asit oranı yükselmeye başladı, alıp geri geldiler. Yani ihraç için şahsi girişimler yeterli olmuyor, birilerinin buna sahip çıkması, değerlendirilmesi için girişimler yapması gerekiyor.

Az oldu mu aç kalırız, çok oldu mu boğulup dökeriz… Maalesef, her şekilde yüzler gülmüyor… İhracatımız yok, Rum tarafına Kanola yağı geliyor ve zeytinyağı ile karıştırılıp, zeytinyağı diye satılıyor.

 

Müjgan Meraklı:
“Her şeyin başı yağmur... Siz sürüp bakarsanız, arkasından da yağmur yağar, verim olur...”

Evde önceki yıl çıkardığımız yağlardan halen daha iki teneke var, geçen sene hiç verim olmadı, evvelki sene 15 teneke yağ çıkardım, yarısını sattıysak yarısı durur. Uğraş var, üretim yok… Bizler artık çocuklarımıza devrettik. Ama ya verim olmaz, ya da çok olduğu için elimizde kalır, çoluk çocuğun göynü geçer, gidip toplamak istemezler. Eskiden hükümetler gezip ilaçlardı, şimdi hiç... Eskiden zeytin ağaçlarımızı eşşeğin üstünde dört teneke su ile gidip gelip sulayarak büyüttük. Geçen sene hiç olmadı dersek yalan olur.

Her şeyin başı yağmur... Siz sürüp bakarsanız, arkasından da yağmur yağar, verim olur...”

 

Mustafa Kemal Meraklı:
“Biz geçinmek için değil, gönül rahatlığıyla, ilaçsızdır diye tüketebilmek için, ilaç atmadan, ticari kaygı gütmeden bu işle uğraşıyoruz”

Yaklaşık yüz kök zeytinim var, tahminim yüz yaşının üzerindedir. Yaklaşık iki yüz kök de genç, benim ektiğim yirmili yaşlarında var. Bu mevsimde yapacak olan yağmur zeytinlere çok büyük fayda eder. Köy halkının hesap yaptığı bir miralaya takvimi var. Bu üç beş gün içinde yağmur yağmasını bekliyoruz. Bu yağmur yağarsa zeytinlerin kökü göllenir. Zeytinlerin kökünde küçük küçük bentler vardır, hiç su ziyan olmaz. Bu yılki bereket iyidir, yağmur yağarsa ağaçların üzerindeki o küçük küçük görünen zeytinler çok irileşir.

Geçen sene verim çok azdı. İki litre yağ çıkarabildik. Ancak da yiyeceğimiz karşıladık. Bu yıl bu hafta yağmur yağarsa çok güzel verim alacağız. Yağmur yağsın bir hafta sonra çakıstes toplanabilir. Hasat tarihleri İngiliz döneminden kalma bir yasaydı, halen daha da uygulanır. Ben memurum, aslen bu işi yapan bir kimse aç kalır, asla geçinemez...

Bölgede en büyük zeytin üreticisi benim ve bir aylık memuriyet maaşımla, bir yıllık tüm hasadı ben satın alabilirim. Yani demem şu ki, bu işten geçim sağlanamaz… Eğer farklı devlet destekleri olursa, farklı çalışmalar ile bu sektör desteklenirse belki o zaman…

Biz geçinmek için değil, gönül rahatlığıyla, ilaçsızdır diye tüketebilmek için, ilaç atmadan, ticari kaygı gütmeden bu işle uğraşıyoruz.

İlaç atıp 500 okka verim almak yerine 50 oka almayı ve gönül rahatlığıyla yemeyi, çocuklarıma yedirmeyi tercih ediyorum.

Mustafa Şila:
“Geçen sene 20 kiloyu 400 TL’ye aldık. Bu sene zeytin daha boldur, herhalde fiyatı daha ucuz olur”

Yaklaşık 50’ye yakın zeytinim var. Çocuklarla gidip topluyoruz. En son geçen sene hiç verim olmadı, iki lenger zeytin toplayamadık. Bu sene de yağmur yok diye endişe ediyoruz, böyle giderse kaliteli verim olmayacak gibi görünüyor. Geçen sene değirmenden gidip yağ aldık. Verim olduğu sene biz ürün satarız, geçen sene ise biz satın aldık. Geçen sene 20 kiloyu 400 TL’ye aldık. Bu sene zeytin daha boldur, herhalde fiyatı daha ucuz olur.

Bahalıdır diye de kimse laf edemez çünkü zor iştir, ağır iştir, merdivenin üstünde sıyırın, altından toplan, zor ve yorucu iştir, ama zevklidir, yeter ki verim olsun…

Zeytinyağını çıkarıp eve gelince, gabiranın üzerine sürüp yeriz, bütün sene de mis gibi taze kullanırız, yorgunluğumuz geçer...

Salih Gökmen:
“Geçen sene hiç verim almadık, ancak kendi evimize yetiştirdik”

Yaklaşık 100-150 kök zeytinimiz var. Ağaçlarımız ufak, yağışlar da az olduğu için çok verim alamıyoruz. Geçen sene hiç verim almadık, ancak kendi evimize yetiştirdik. Rekolte olduğunda gene bin 300 kilo yağlık zeytin çıkarırım. Emekli oldum, tek uğraşım zeytinlerdir.

İlaçlama konusunda eğitimler aldık, sadece bakır ilacı attık, başka bir şey değil. Köyde eğitim düzenlerler, gideriz, ilaç başka, zehir başka... İlaç konusunda bilinçli olmak gerekir. Her ilacın bir zamanı, bir yolu vardır. Bakır ilacı tavsiye ettiler, alıp addık, çok faydasını gördük.

 


Kalavaç Köyü Muhtarı Ömer Meraklı;
“Devlet desteği ve üretim konusundaki teşvikleri olsaydı, farklı çalışmalarla bu sektör desteklenseydi zeytin veya zeytinyağı sektöründe çok daha güzel yerlere gidebilirdik”

 

Köyde beş kez eğitim gerçekleştirdik, bu tarz eğitim ve bilgilendirici seminerler üreticinin çok işine yarıyor. Her geçen gün gelişen ve değişen bakım sistemlerinden haberdar oluyor, özellikle ilaçlama konusunda veya ilaçlar konusunda daha fazla ve doğru bilgileri bilirkişi ağzından duyabiliyor olmamız çok etkili oluyor.

Köy nüfusu 300 kişidir, otuz bin kök zeytin ağacı vardır. Her ailenin takriben 100 kök zeytini var. Kuzey Kıbrıs’ta Kalavaç köyü insanı gibi zeytin ağacına sahip çıkanlara pek rastlanmaz. Her ağaçtan 20 kilo yağ çıkar. Güzel verim olursa bir büyük ağaç, iki günde toplanabilir. Köylü gendi toplar, işçi tutmaz. Ağacına sahip çıkar.

Tüm köylü zeytinine hastadır. Bilimsel olarak yaptığımız zeytinyağı projesinde yapılan zeytinyağı incelemesinde köyümüzün yağları KKTC’de en kaliteli yağlardan biri olarak seçildi. Tahliller Brüksel'de yapıldı, organik zeytinyağımız tescillendi.

Zeytin rekoltesi yüksek olduğunda satışı olur, bu yıl da rekolte iyidir. Havaların yağışlı geçtiği sene çok güzel verim alınır. Bu yıl da yağmuru bekliyoruz, ağaçların üstünde çok güzel zeytin var, inşallah yağmur yağar.

Beş yüz tanesini yaşı 800’e kadar dayanır. Onları Avrupa Birliği çalışmasıyla numaralandırdık. Çeşitli budama projesi ve ilaçlama projesi gerçekleştirdik.

Önemle belirtmek isterim ki ilaçlama başkadır, zehirleme başkadır. Bilimsel olarak ilaçlandığında hiçbir zararı yoktur. Bu yüzden tüm bu konularda çok dikkatliyiz.

Devlet desteği ve üretim konusundaki teşvikleri olsaydı, farklı çalışmalarla bu sektör desteklenseydi zeytin veya zeytinyağı sektöründe çok daha güzel yerlere gidebilirdik. Bu köy halkı zeytinine çocuğu gibi bakıyor, ilgi gösteriyor, tüm bunları da tek kuruş karşılık almadığı yıllar olmasına rağmen yapıyor.

 

Bu haber toplam 3863 defa okunmuştur
Etiketler : ,