ZİHİN daraldıkça
“Halkın çoğu Mercedes, BMW sürüyor, biz sürsek ne olur” demiş Bakan!
Kendileri de sürmüyor üstelik!
Bu durumda halkın çoğuna “şoför” lazım!
* * *
Ülkenin “ortak bütçesi” bakanların malı ya!
Size mi soracak?
Ve böylece, kendine yarattığı “halk” algısıyla, yarışacak.
- Sizin var, ben de isterim!
* * *
Halkın çoğu asgari ücret düzeyinde kazanıyor sayın bakan!
2 bin lira maaşı zor görüyor...
Bundan da ister misiniz?
* * *
Hepten yalan mı sözleri?
Değil tabii...
Öyle de bir “halk” var!
Ürettiğinden fazla kazanan...
Gösterişe doymayan...
İstekleri illaki kaynakları aşan...
En fazla bağıran ama “gıcır” yaşayan...
* * *
Ülkemde “emek” sessiz genelde!
Oysa “yemek” için rezillik serbest!
* * *
Sözün pratiğe yenildiği bu diyarda, maskeli hayatlar büyütüyoruz her gün, her gece!
Cebi kuruşsuz nicesinin ayağı, en pahalı aracın pedalına basıyor...
Nicesi, havuzlu bir villa için tüketiyor ömrünü, günün sonunda o havuz yerine borç batağına dalıyor!
Neredeyse beş yaşında çocukların elinde geziniyor en pahalı akıllı cihazlar...
Oysa ülke “bütçe açığı” büyütüyor karnında, sancıdan kıvranıyor.
Alışmışız bir kere!
Ter akıtmadan, elde etmeye!
* * *
"Biz de sürsek ne olur" demiş, bakan!
Bayram yerinde “çarpışan arabacıklara” uzaktan bakan sümüklü çocuklar gibi (!)
Bilmese insan, acıyacak!
* * *
100 kişiden 60’ı ha!
Nerede?
Demek ki bakanın baktığı taraf böyle...
Ama “halkın çoğu”nu önemsiyorsa eğer...
Tek bir ay...
30 güncük sadece...
Asgari ücretle yaşamayı da bir denese !
* * *
Velhasıl, "zihin" daraldıkça, "gösteriş" büyüyor genelde!
Cehalet!
Budur mesele...