Döviz tırmanıyor!..
Dolar Euro Sterlin ‘yukarı’ doğru her adımında, ‘ensemize’ basıyor.
Usta ekonomistlere soruyoruz bu durumu.
- Döviz değil mesele Türk Lirası değer kaybediyor, diyorlar.
Niye?
- Erdoğan, Merkez Bankası’yla didişiyor.
- Bize ne?
“Bize ne” diyemiyoruz neticede!..

***

Öğretmenler de gitmiş, Meclis önüne zincirlemiş kendini...
“Göç Yasası”na karşı bir ses, bir mücadele, bir isyan.
Şimdi bu ‘göç yasası’ kalksa -ki kalkmalı-, bin kusur insanın maaşı iyileşecek. - ki iyileşmeli.-
Öyle de...
Onbinlerce çalışan yine ‘asgari ücret’e talim edecek.
Hem de sabahın ilk ışığından gün batımına dek...
En acısı da bu değil mi?
Yani ‘kamu’ya yönelik bu yasa gündeme gelmese, ‘göç’ şartlarında çalışan onbinler hiç akla dahi gelmeyecek...
Yine bir “bize ne” durumu, değil mi?
Zaten ne gelmişse başımıza, illa ki bu umursamaz iki kelime...

***

Özel çalışan hekimlerden bir bildiri geldi önüme...
“Kamuda çalışan hekimlerin ikinci iş yapma yasağı kararına uymayan, bu kararı uygulatmayan veya uygulayamayan bakanlığa karşı hazırlanan dava dosyası, mahkeme tarafından kabul edilmiştir...”
Buyurunuz, buradan yakınız şimdi!..
Bu ‘dava’ çok önemli.
Çünkü mesele hekimle bitmiyor.
Bunun öğretmeni var,  grafikeri var, telefoncusu var, elektrikcisi var, tapucusu var, hayvancısı var...
Var da var!..

***

Yunanistan’daki ‘sevdalımız komünist’, hükümet programını açıkladı:
“Bakanlıklar danışmanlar ve geçici olarak işe alınan memurlardan arındırılacak. Bakanların kullandığı otomobillerin sayısı yarıya indirilecek.”
“İşte bu” diyor, bir kesim!..
Ama adamcağız bir de diyor ki, “Personel giderleri de % 30 azaltılacak...”

***

Herkesin sadece “kendi canını” düşündüğü bir ortamda, tüm toplumun geleceği ‘zincire vurulmuştur’ aslında...
Ah bir de bunu görebilsek...
Ah, keşke...