ZOR ZAMANLARDA GÜZEL KELİMELER
Sosyal medyada bir yerde gözüme çarptı ve günlerdir benimle dolaşıyor o görüntü ve cümle. Belki fotoğraf eski, belki cümle de öyle, belki kız ölmemiş. Ne fark eder. Filistinli bir küçük kız öldürülmeden önce “Sizi Allah’a şikâyet edeceğim” demiş. Çocukluk Allah’ı öyle masum öyle adil bir Allah’tır işte. Kötülerin cezalandırılacağına dair umut verir insana. Benim de vardı öyle bir Allah’ım çok küçükken. Sonra yok oldu.
Savaşta geçen çocuklukları düşünüp duruyorum günlerdir. Yollarda, kalabalıklardayım hafta başından beri. Güzel geçiyor zaman ama ince bir keder bazen yakalıyor beni. Tam gülümseyeceğim gülüşümü kırıyor, gözlerimin ışıklarını söndürüyor. Çok zor zamanlarda yaşıyoruz.
Gümülcine’den yazıyorum bu yazıyı. Demokritus Üniversitesi ve Kıbrıs Üniversitesi’nin ortak düzenlediği bir Edebiyat konferansındayım. İnsana iyi gelen bir ortam bu… Türkçe, Yunanca ilginç bildiriler dinliyoruz iki gündür. Akşama da Kıbrıslı şairler olarak şiirlerimizi okuyacağız.
İyi ki şairler var. Kirlenmiş zamanlara birer çiçek sunabiliyor, karanlıklarda bir aydınlık pencere açabiliyorlar.
Birazdan yer alacağım panelde şunları söyleyeceğim:
“Güçlü bir trajedisi olan halkların şairleri için tutulacak iki yol vardır. Birisi bu trajedinin çatışma kültürünce empoze edilmiş bir kolektif bellek için resmi tarih anlatısı çerçevesinde aktarımını yapmak diğeri ise trajediyi bir insanlık ağıtına dönüştürüp acının milliyetsiz metnini oluşturmak. İkincisi genelde Robert Frost’un şiirindeki az gidilen yol olmuştur. Acı deneyimlerin içinden çıkan bir şiir için de iki yol olduğu düşünülebilir. Şiir araçsallaşıp suçlayıcı, intikamcı bir ton alabilir - bazen alttan alta gider bu- diğer yol ise insan olmanın insandaki kötülüğün ve iyiliğin izlerini araştırmaktır. Şairin düş kırıklığı, belleğinde kayıtlı şiddet ve adaletsizlik görüntüleri zorlaştırır bu ikinci yol ama has şairin başka yolu yoktur.”
Kudüs’te yaşananlar konusunda içime su serpen barışsever İsraillilerin yaşanan kıyıma karşı yaptıkları protestolar oldu. Karşı tarafı genelleştirip, şeytanlaştırarak nefret dilini yükseltenlere cevap olması açısından önemliydi bu.
Bir süredir Filistinli şair Marwan Makhoul’un şiirlerini çeviriyorum. Marwan’la ilk kez Tel Aviv’de gerçekleşen bir şiir festivali öncesi düzenlenen çeviri atölyesinde tanışmıştım. Birbirimizin şiirlerini çevirirken çok heyecanlanmıştık. Bir biçimde birbirimizin şiirinin atmosferini ve ruhunu yakalayabilmiştik çünkü. İskoçya’dan gelen bir şairin ise Marwan’ın şiirini pek anlayamadığını ve hissedemediğini hatırlıyorum.
Kıyılarımıza cesetlerin vurduğu, iki adım ötemizde kıyımların yaşandığı bu günlerde Marwan’ın aşağıdaki şiirine yer vermek istedim yazımda. Marwan politik bir şair. You Tube’de şiir okurken bir rock yıldızı gibi kitleleri coşturduğu videolar bulabilirsiniz. Ama ben bir aşk şiiri seçtim.
O
Seninle ilgili en güzel şey
kendinin dışında keşf etmen kendini
Sevdiğinin
yoğunlaşması seninle ilgili her bir şeye
Demek istediğim katışıksızlığıyla mecaz
bu görüşü yansıtama
Ancak yeterince yazılmamış kelimeler yeterlidir
Kalbimin söyleyebilmesi için herşeyi
Bu bağlamda
Sana güzel kelimeler söylemeyeceğim
Güzel kelimelere söyleyeceğim seni
Marwan Makhoul
Çeviri: Neşe Yaşın