Zorunlu Ara
Rahatsızlığım nedeniyle, dört haftalığına, zorunlu olarak yazılarıma ara verdim. Merak edenleriniz için, kendimi, açıklama yapmak zorunda hissediyorum.
Öncelikle belirteyim: Rahatsızlığım, ‘Günümüz Hastalığı COVID’ değildi... Öyle olsaydı da açıklardım. Ama değildi. Genelde, denge, baş dönmesi vb. Sorunum vardı. Doktorlarım ‘Vertigo’ üzerinde duruyorlar. Çok berbattı. En önemlisi, bilgisayar önüne bile oturamamaktı. Haftalık yazılarım da bu nedenle aksadı.
***
Şimdi daha iyiyim.... Günlük yaşamımın önemli bölümünü önünde geçirdiğim bilgisayarımla da ilgilenebiliyorum yeniden.
Durumumun özeti bu. Kendimi daha iyi hissettiğime göre haftalık yazılarıma da yeniden başlayabilirim diye düşündüm. Bir aksilik olmazsa eskiden olduğu gibi Pazar günleri yeniden beraber olabileceğiz.
Aksama için özür dilerim.
Neler oldu neler...
Zaten hareketli geçen günlerimizde, benim ara verdiğim üç hatta dört hafta içinde, çok önemli gelişmeler oldu yine.
Saner Gitti Sucuoğlu geldi
En büyük siyasi partimizin Kurultay’ı kazasız belasız atlatıldı, yeni Başkan belli oldu...
Başbakanımız ve Hükümet değişti... Taaaa 23 Ocak’a kadar yepyeni, gıcır gıcır parlayan bir Hükümetimiz var...Seçim Hükümeti kuruldu... Seçim tarihi saptandı...
Yeni Hükümetimizin hazırladığı bütçe bile görüşüldü ve onaylandı. Bütçe açığındaki rekor umutsuzluk yaratmasın, moral bozmasın lütfen. Çare var. Sorun 23 Ocak’taki Seçim ile çözülür...
Covid 19
Salgın ? Devam... Vaka sayısı arttı. Bu gidişle daha da artmaya devam edecek gibi görünüyor. Neden ? Nasıl ? Kaynak neresi ? gibi sorularla kafanızı yormayın. Bu günlerin modası Covid-19... Zatürre olana da, Kalp rahatsızlığı olana da, kanser olana da, hatta grip olana da ‘Covid 19’ damgası vurulmakta.
Taksim’e hizmet
Lefkoşa’nın Lokmacı sınır kapısı kapandı ve açıldı. Herkes (Rum’u Türk’ü) “Ne oluyor acaba ?” diye beklerken, gereken (!!!) yapıldı ve sınırın Güney noktasına sürgülü demir bir kapı oturtuldu. Hangi akla hizmetten ? Amaç ne ? Taksim’i tescillemek mi ????
Bu kadar yıldır, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ , ‘Birleşik Kıbrıs’ diye naralar atan Kıbrıs Rumları’nın, onların ilgili Bakanı’nın ve onun bu kararını onaylayan Hükümeti’nin, bölünmüşlüğü tescilleyen veya kabullenen bu icraatı bazılarının ekmeğine bal sürdü.
Türk Yönetimi’nden ses çıkmadı ama herhalde herkes zevkten dört-köşe... Böyle bir şeyi Türk tarafı yapsaydı neler olurdu neler ? Rum kıyameti koparırdı herhalde.
Şimdi heyecanla bekliyoruz acaba Güneydeki sivri zekalıların planları arasında başka yerlere de ‘Sınır duvarları’ çekmek var mı diye ?
***
Hepsi bu kadar değil... Daha çoook olup bitenler var. Ama sayfalar yetmez yazmaya....
Sokak Ağzı
“Kapatmaya ve unutturmaya çalışmayın o video meselesini. Millet merakla bekliyor hala.”
***
“O ünlü mü ünlü videoların diğer kahramanları kimler merak etmiyor musunuz ? Ben çok ama çok meraklandım. Hatta bulursam özel arşivim için satın bile alabilirim.”
***
“Dagdınız adamın gezmelerine. Bırakan be adamı biraccıg gezsin fırsatını bulmuşukan.”
***
“Rum tarafında da anket yapılmış. Halkın çoğunluğu mevcut hükümetlerinden memnun değilmiş. Aynı bizim gibi”
***
“Bütün derdiniz Saner miydi ? Aha giddi. Alın size yepyeni bir Hükümet ve Başkanı da.. Güle güle kullanın.”
***
“İğne modası geçmek üzere haberiniz olsun. Yakında Hap modası başlayacak.”
***
“Maaşları TL olarak bile vermekte zorlanan Hükümetimiz, EURO’ya geçilirse napacak ?
***
Hükümetimiz 68 bin sterline tanınma yolunda ilk adımı attı. Şimdi ikindi adımı bekliyoruz. Haaa…Bir de toplamda tanınmanın kaç sterline mal olacağını
ANLAYANA
“Eğer haklı olduklarına güveni olmayanların partisi kurulsaydı; bu benim partim olacaktı.” (Albert Camus)